30 Aralık 2016 Cuma

Aşık Gençlere Devam


Jenny Han – Sevdiğim Tüm Erkeklere 
(To All the Boys I’ve Loved Before Serisi 1 )

Sandy Hall – Başka Türlü Bi’şey

Lauren Myracle-Bizim Sonsuz Anımız





Jenny Han – Sevdiğim Tüm Erkeklere 
To All the Boys I’ve Loved Before Serisi 1 
Ya şimdiye dek âşık olduğunuz her erkek onlar hakkında ne düşündüğünüzü öğrenseydi?.. Hem de hepsi aynı anda!

Lara Jean aşk mektuplarını annesinin verdiği bir şapka kutusunda saklıyordu. Bunlar başkasından aldığı mektuplar değil, kendi yazdıklarıydı. Sevdiği her çocuk için bir; toplam beş tane. Yazarak kalbi ile ruhundakileri dışarı dökebiliyor ve gerçek hayatta asla söyleyemeyeceği duyguları mektuba aktarabiliyordu çünkü onları sadece kendisi görecekti. Tabii bu gizli mektuplar postalanınca durum değişti ve böylece Lara Jean'in hayali aşk hayatı birdenbire kontrolden çıktı...

"Yazarken kendimi hiç tutmuyorum. O kişi asla okumayacakmış gibi yazıyorum çünkü asla okumayacak. Tüm gizli düşüncelerimi, tüm gözlemlerimi, içimde biriktirdiğim her şeyi mektuba döküyorum. Bitirdiğimde zarfı kapayıp adresi yazıyorum ve şapka kutuma koyuyorum. Düşünürsek tam manasıyla aşk mektubu sayılmazlar. Artık daha fazla âşık olmak istemediğim zaman yazıyorum. Veda etmek için. Çünkü yazdıktan sonra beni tüketen bu aşk tarafından tüketilmem sona eriyor. O da benim gibi muzla mı sever diye düşünmeden mısır gevreğimi yiyebiliyorum; aşk şarkılarına onu anmadan eşlik edebiliyorum. Eğer aşk ele geçirilmeyse, mektuplarım da benim şeytan çıkarma ritüelim sayılabilir. Mektuplarım beni özgür kılıyor. Ya da en azından öyle olmasını umuyorum."



Sibel
Ben sevdim bu yazarı
Yazarın daha önce Artemis’ten çıkan kitabını beğenmiş biri olarak bu kitabını da merak ettim haliyle. Ancak konuyu okuduğumda neden bilmiyorum karakterlerin daha yaşlı olacağını düşünmüştüm. Bu yüzden kitaba başladığımda ergen kızımızı okuyunca her halde önce kadının çocukluğunu okuyacağız gibi saf düşünceler içindeydim.Ancak bir süre sonra hikayenin karakterlerinin ergen oldukları kafama dank etti =D Amaaaa yanlış anlaşılmasın güzel bir hikaye idi.Sıkılmadan,beğenerek okudum.Bu arada yazarın diğer kitaplarının Pegasus’tan çıkması Artemis’e göre bir nebze daha iyi sanırım…

Gül
Öbür kitabından kesinlikle daha iyiydi
Diğer kitabında bir “eeee” duygusu oluşmuştu.Bu daha derli toplu,olan biten birşeylerin olduğu,süper bir ablanın peşinden gelen ortanca kız kardeş olmanın sıkıntısını yaşayan bir kızın hayatını okuyoruz.Gayet keyifli anlatmış yazar ,hatta kız-erkek ilişkisindeki anlatımının daha da iyi olduğunu söyleyebillirim .


Sandy Hall – Başka Türlü Bi’şey
Yaratıcı yazarlık hocası, kurye, Starbucks baristaları, esas oğlanın en iyi arkadaşı, esas kızın oda arkadaşı ve bahçedeki sincabın ortak bir noktası var: Hepsi Gabe ile Lea'nın birlikte olması gerektiğini düşünüyor.

Birlikte yaratıcı yazarlık dersi alan Lea ve Gabe aynı zevkleri paylaşır, aynı Çin yemeğini sipariş eder ve aynı mekânlarda takılırlar. Ne yazık ki Lea biraz kendi halinde, Gabe ise çekingendir ve ikisi de ilk adımı atabilecek gibi görünmemektedir. Fakat aralarında bir şeyler vardır ve onların dışında herkes bunun farkındadır. Yaratıcı yazarlık hocaları ikisini bir araya getirmeye çalışır, Starbucks'taki barista ilişkilerini dizi gibi izler, otobüs şoförü karısına onlardan bahseder, restorandaki garson onları hep aynı masaya oturtur. Hatta okulun bahçesindeki sincap bile iki gencin birlikte olması gerektiği kanısındadır. Peki, herkesin inandığı bu aşka Lea ile Gabe de inanacak mı?




Sibel
Naif,sevimli,hoş bir aşk hikayesi idi.
Okuyanlarınız bilir Jennifer Mathieu’nun Alice Hakkındaki Gerçek kitabında hikayeyi Alice ile ilgili 4 karakterin ağzından anlatılarak dinliyorduk.Bu kitap ta o tarz.Ama bu sefer 4 değil 14 karakter var çiftimizin hikayesini anlatan (buna bahçedeki bank ve sincapta dahil =D ). Ama gözünüz korkmasın yazar hikayenin kurgusunu ve geçişleri öyle güzel yapmış ki hiç zorlanmıyorsunuz okurken. Kitabı sonuna kadar sıkılmadan, yüzünüzde hafif bir tebessümle okuyup bitiriyorsunuz.

Gül
Bir ara ''hadi hadi'' diye benimde bağırasım geldi.
Sibel zaten denilecekleri demiş.Klişe bir konu nasıl farklı yazılır “işte böyle“.Konu kesinlikle klişe kız ve oğlan üniversitede tanışır.Ve olaylar gelişir.Bunu kız ve oğlanın ağzından anlatırsanız bilindik bir hikaye olur,bank ve sincap dahil bir sürü farklı karakterlerden kendi hikayeleri ile birlikte anlatırsan güzel bir kitap olur.


Lauren Myracle-Bizim Sonsuz Anımız
Aşkın bir anı bile sonsuzlukta parıldar
Hayatın gerçekten başladığı dönemde geçen bir ilk aşk hikâyesi...
 Wren Grey örnek bir evlattır. Ailesi için bu, tüm derslerinden en iyi notları alması, hiç erkek arkadaşı olmaması, üniversiteye erken kayıt yaptırması anlamına gelir. Ancak lise mezuniyeti yaklaştıkça Wren, ailesinin onun geleceğine dair planlarıyla kendisininkilerin örtüşmediğini fark eder. Kendi isteklerinin peşinden koşması gerektiğini bilmektedir ama bu isteklerin tam olarak ne olduğunu bilmeden bunu nasıl yapabilir?
Öte yandan Charlie Parker ne istediğini gayet iyi bilmektedir. Hassas ve sorunlarla örülü bir geçmişi olan Charlie, Wren'i ilk gördüğü andan beri sevmektedir. Ama Wren gibi bir kızın ondan hoşlanması imkânsızdır… en azından Charlie'nin olduğunu sandığı gibi birinden. Ancak bazı şeyler insanın kaderinde yazılıdır...


Gül
Güzel naif ( tamam o kadar naif değil) yaşlarına göre duyguları olan ve davranan güzel bir aşk romanı ,böyle şu andaki gibi yağmurlu bir günde elde kahve okumak için bence ideal.

Sibel
Kitabın yarılarına falan geldiğinde Gül’e kitabı tarif ederken sevimli,hoş bir aşk hikayesi dedim.Ama ondan sonra ne olduysa karakterlerin ergen hormonları falan coştu herhalde olayın içine fazlasıyla + sahneler girince haydaaa oldum açıkçası.Hikaye sonuna kadar aynı naiflikle devam etseydi daha çok beğenebilirdim.Ama şu haliyle de çok kötü değil,sıkılmadan okunabilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder