Robyn Schneider-Her Şeyin Başlangıcı
Ezra Faulkner mezuniyet balosunun kralı olacaktı; tabii kız
arkadaşı onu aldatmasa, bir araba kazasında bacağı parçalanmasa ve yeni gelen
kız Cassidy Thorpe’a âşık olmasaydı…
Altın çocuk Ezra
Faulkner hayatta herkesi bekleyen bir trajedi olduğuna inanmaktadır; sonrasında
gerçekten önemli şeylerin yaşanacağı bir olay. Onun kişisel trajedisi ise
hayatında her şeyi kaybedebileceği bir an gelene dek beklemiştir: Mükemmel bir
gecede, sorumsuz bir sürücü Ezra’nın dizini, spor kariyerini ve sosyal hayatını
paramparça eder.
Artık balo kralı olma
ihtimali kalmayan Ezra kendini uyumsuz öğrencilerin masasında bulur ve okula
yeni gelen Cassidy Thorpe’la tanışır. Benzersiz bir kız olan Cassidy, rahat
tavırları ve zehir gibi zekâsıyla Ezra’yı sonu gelmeyen maceralarında yanında
sürüklemeye kararlıdır. Ezra yeni araştırmalara, yeni arkadaşlıklara ve yeni
bir aşka yelken açarken bazı insanların yanlış anlaşılabileceğini
keşfedecektir.
Peki, kişinin
bireysel trajedisi gerçekleşmiş ve ardından yaşanan her şey az çok önem
kazanmışken, yepyeni şanssızlıklarla nasıl başa çıkılır?
“Bu kitapta, John
Green’in roman karakterleriyle rahatça kapışabilecek gençler var.”
Kirkus
Reviews
“Zekice, komik, yürek
burkan, o kadar gerçekçi bir hikâye ki canınızı yakıyor… Unutamayacağınız bir
roman.” Lauren Barnholdt
“Büyüleyici. Keskin
bir zekâ, müthiş bir gözlem yeteneği ve şaşırtıcı derecede yumuşak bir şefkatle
dolu.” Jeannette Walls
“Schneider yeni bir
başlangıçta anlam bulmanın karmaşık hikâyesini kaleme almış. Çekici ve güçlü.”
Children’s Literature
“Hem hüzünlü hem de
komik. Genç kızların Ezra Faulkner’a delicesine ve umutsuzca âşık olacağına
eminim.” Sarah Mlynowski
“Hüzün, heyecan, ince
espriler ve felsefi düşüncelerle dolu.” Booklist
“Her Şeyin Başlangıcı
hayatında yepyeni bir sayfa açan bir genci anlatıyor. Aklınızda kalacak
romanlardan.” Barnes & Noble
“Zeki diyaloglar ve
dokunaklı anlarla dolu, sevimli bir öykü.” New York Times Book Review
“İki genci bir araya
getiren, ardından onları ayırmakla tehdit eden bir trajedi.” Publishers Weekly
“Zekice kaleme
alınmış, sıradışı bir gençlik öyküsü.” Julie DeVillers
“Klasik bir gençlik
aşkı öyküsü değil. Romantizm, trajedi, mizah ve arkadaşlığın müthiş
birlikteliği.” VOYA
Gül
Aklı başında bir ergen erkek ağzından anlatılan “gerçekçi” bir
hikaye
Sibel
Tümüyle erkek karakterin gözünden anlatılan ama bunu
basitleşmeden,amiyane duruma düşmeden (bkz Emma Chase-Karmakarışık) gayet güzel
bir şekilde anlatan yazarı kutluyorum.
Gül
Kitabın konusunu okurken yanlış okumuşum "Bu kitapta, John Green’in roman
karakterleriyle rahatça kapışabilecek gençler var." Cümlesini nedense John
Green in romanlarına benziyor olarak algılamışım.Belkide o yüzden kitabın
ortalarına doğru ,romana parmağımı sallayıp "Kız kanserse çok fena
bozuşuruz ona göre " demiş olabilirim.Evet yazarla konuşamayınca insan kitapla
konuşuyor.Kız kanser falan değil (
spolier mı desem acaba başa ) Ama
kısa yorumda da belirttiğim gibi kitap gerçekçi bir hikaye,mutlu masalımsı
hikayeleri seviyorsanız bu kitaptan çok zevk alacağınızı sanmıyorum .Ama bu
kitaptan sonra okuduğum Friday Brown gibi, bir başlangıcı anlatan kitap
olmasına rağmen ,onun ( Friday Brown ) ağır ve
melankolik havasına da sahip
değil.
Sibel
Kitabın yarılarına geldiğinde Gül’e mesaj çekip ‘kız kanser
mi lannnn’ diye sorduğumu itiraf ediyorum ki ben hiç John Green romanı okumamış
biri olarak ondan etkilenmem de mümkün değildi.Ama demek ki artık nasıl içimize
işlemişse o meret kelime her yere yakıştırır hale gelmişiz.Spoiler sa spoiler
ben gibi stres yapmayın kız kanser değil.Ama gerisini söylemeye gerek
yok,okuyup siz keşfedin.Çünkü gerçekten akıcı,kurgusu başarılı,boş ve hoş
değil,insanın içine dokunan,azıcık depresif ruha sokan ama salya sümük ağlamanıza
neden olacak kadar da drama içermeyen güzel bir kitaptı.Ben John Green
okumadığım için yazarın tarzını biraz Colleen Hoover’a biraz da Jennifer E.
Smith’e benzettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder