28 Aralık 2017 Perşembe

Eliza Crewe- Üşütük -Ruh Yiyenler Serisi 1


Eliza Crewe- Üşütük 

Meda’yla tanışın!
O insanları yiyor. Aslında teknik olarak ruhlarını yiyor.
Seçici davranması ve bunu hak eden insanları tercih etmesi onu geçekten özel kılıyordu. Kötü birisi olmaktan inanılmaz zevk alıyor ve bu konuda kendisini engelleyemiyordu. Zaten çılgın isteklerini durdurmaya da hiç niyeti yoktu!
Annesi öldürüldükten sonra etrafındaki “Ruh Yiyenler” ona ne yapması ve nasıl davranması gerektiği hakkında bilgi vermediler. Meda, kendi türünü öğrenmek için uğraş verse de başarılı olamadı. Bir gün karşısına çıkan takım elbiseli üç adam son şansıydı. Fakat ortada ciddi bir sorun vardı, bu adamlar Meda’yı öldürmek istiyorlardı. Meda’nın haçlılar, yani onun türünü ortadan kaldırmaya ant içmiş elit bir grup tarafından kurtarılması iyi bir fırsattı. Onlar “iyi insanlar”dı ve onlarla uyum içinde yaşayarak kendi türü hakkında araştırma yapabilirdi. Ölümcül düşmanlarıyla bayrak kapmaca oynarken daha çok şey öğrendikçe işler, içinden çıkılamayacak kadar kötü bir hâl aldı.

Meda, annesi, geçmişi ve kaderi hakkındaki şok edici gerçekleri öğrendiği zaman pes edecek mi?
Kanınızı donduracak kadar vahşi ve kanlı bir yolculuğa hazır mısınız?


Gül
Güzel bir anlatım 

Sibel 
Ve bir fantastiğe göre gerçekçi bir anlatım =D



Gül
İblisler/Ruh yiyenler hakkında yeni orijinal bir şey söylemiyor kitap .Ama o kadar güzel bir dille yazılmış ki ,sıkılmadan zaman zaman tebessüm ederek okunuyor.İblisler hakkında yeni bir şey söylemese de  “Haçlılar” ya da “Şövalyeler” daha yenilikçi bir bakış sanki.Meda’nın içinden geçirdikleri ve söyledikleri arasındaki uçurum ,Jo ( kız ismi ) ve Meda arasındaki atışmalar sizi kahkaha attırmasa da gülümsetiyor.Bence iblislerin kapkaranlık dünyasına aydınlık bir bakış.Türü seviyorsanız okuyun derim.



Sibel
İşin açıkçası kitabın ismini görüp konusunu baktığımda hemen okumayı düşünmedim.Ama Gül “eğlenceliydi bence oku” deyince çok isteyerek olmasa da başladım okumaya veeeee elimden bırakmadan bitirdim.Gül’ün de değindiği gibi konu olarak öyle matah, aman da ne orijinal denecek bir durum yok ortada.Hatta bazı yerlerinde JLA’nın Melez Sözleşmelerini andırmıyor mu yahu oldum. Ancak en büyük farklılık yazarın anlatım dili ve karakterlerin çok daha gerçekçi oluşu.Bir fantastik kurguda karakterler ne kadar gerçekçi olur demeyin yazar bunu başarmış bence.Kız kötü (en sevdiğim) oğlan şapşal, tüm karakterler eğlenceli.En güzeli oğlanla kız birbirine aşık değil =D Kahkaha atacak kadar olmasa da (her kitap bir Kusursuz Elmas olamıyor elbette =D ) özellikle Meda’nın düşüncelerini okurken sıklıkla gülüyorsunuz. Serinin devamı umarım kısa zamanda çıkar da okuruz.
Not : Tapınak Şövalyelerinin kemikleri sızım sızım sızlıyor olabilir =p




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder