Marie Rutkoski-Kazananın Suçu - Kazananın Laneti Serisi 2

Marie Rutkoski-Kazananın Suçu 

Kraliyet düğünleri denince akla, şafağa kadar bitmek bilmeyen balolar, havai fişekler ve şenlikler gelir. Çoğu genç kızın hayali olan böyle bir düğün Kestrel için esaretten farksızdır. İmparatorluk sarayında gizlice casusluk yaparken, artık aldığı her nefeste hile ve yalanlarla sarılı olduğunu hissetmektedir. Üstelik özlemini duyduğu Arin’e bile sırrını emanet edememektedir…

Arin ülkesini özgürlüğüne kavuşturmak için mücadele ederken Kestrel’in gereğinden fazla şey bildiğinden kuşkulanmaktadır. Genç kız şoke edici bir sırrı açığa çıkarmaya yaklaşırken, Arin’i en çok yaralayan şey, karanlıkta ona saplanan hançer değil gerçeğin kendisi olacaktır.

 “Kazananın Suçu, müthiş bir romantizm ile korkunç bir yıkım arasında gidip gelen, bıçak sırtı bir roman. Rutkoski akıl oyunları, iktidar mücadeleleri ve casuslukla dolu dünyasıyla beni kendine esir etti. Kestrel ile Arin’in aşkının nasıl sonlanacağını merakla bekliyorum.”

MARISSA MEYER, New York Times çoksatan yazarı

  “Hikâyenin şaşırtıcı konusu entrika ve hilelerle akıllıca örülmüş. Büyüleyici, yıkıcı ve göz kamaştırıcı.”

Kirkus Reviews

 “Baştan çıkaracak ve yürek parçalayacak derecede sarsıcı.”

Birinci kitap Kazanın Laneti yorumu için tık tık 

Gül

Yok bu hikayenin açılıp coşacağı yok

Sibel

İçim sıkıldı okurken

zorla okunura yakın

Gül

İlk kitapta da demiştim ,yeğenim çok beğendiğini söyleyince merakla beklediğim bir seriydi.Hadi ilk kitap konu açılacak ,giriş falan dedim ama ikinci kitapta aynı ağırlıkta.Olan bir şey yok .Bütün karakterler mır mır içinden konuşuyor.Bir de sevdiğim “hadi koçum aynen böyle “ dediğim bir karakter yok kitapta.İlk kitapta gençlik işte aşk meşk falan dedim ama yok . Kestrel aynı kafada devam ediyor.Siz Arin ile ne yaşadınız da ben atladım acaba.Nedir bu sadakat.İlk iki kitabı okuduğum için elbette üçüncü kitabı da okuyacağım ama öyle yana yana beklemiyorum.

Sibel

İlk kitabın kurgusunda ritim problemi var demiştim.Hikaye bir hızlanıp bir yavaşlıyordu.Bu kitapta o durum yok zira ritim sürekli yavaş.Hem kız hem erkek karakter bir acayip,kurgu sıkıyor,kitap ilerlemiyor.Sadece yine finalinde sizi biraz da olsa merakta bırakıyor yazar.

Bir de hangi kitapta vardı Cam Şatoda mıydı kötü Kral’ın iyi oğlu Prensin köpek yetiştirmesi olayı.Nedir bu fantastik kitap klişesi mi =D

Not:Aklıma takıldı.Güveler öldükten sonra renk değiştirebiliyor mu? Bilen varsa cevap versin merak ettim =D