Amie Kaufman , Meagan Spooner
Sonsuz Işığım
Flynn Cormac ile Jubilee Chase’in tüm galaksiyi
gezegenlerinde olup bitenlere tanıklık etmeye çağırdıkları ünlü Avon
Bildirisi’ni yayınlamalarının üzerinden bir sene geçmiştir. Kimileri Flynn Cormac’ın
deli olduğunu düşünürken komplo teorileri çığ gibi büyümüştür. Bundan bir sene
önce düşen İkarus adlı uzay gemisinden sağ kurtulan ünlü Tarver Merendsen ve
Lilac LaRoux çiftinin ise kameralardan uzakta yaşadıkları, sırlarla dolu ikinci
bir hayatları daha vardır.
Bu dört insanın
hayatı LaRoux Sanayi’ye karşı yürüttükleri savaşı dönüm noktasına taşıyacak
olan iki yeni oyuncunun hayatıyla kesişmek üzeredir: Gideon Marchant ile Sofia
Quinn. On sekiz yaşındaki Gideon, Kupa Valesi adıyla tanınan ünlü bir
bilgisayar korsanıdır. Onun da amacı LaRoux Sanayi’nin tüm insanlığın
geleceğini tehdit eden gizli oyunlarını gün yüzüne çıkarmaktır. En yüksek
güvenlik önlemleriyle korunan bir yere bile elini kolunu sallayarak girebilecek
kadar yetenekli bir dolandırıcı olan Sofia da babasının ölümünden sorumlu
tuttuğu LaRoux’dan intikam almak için fırsat kollamaktadır. Galaksinin bu en
güçlü şirketini alaşağı etmek için güçlerini birleştirmeleri şarttır.
Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin son kitabı
Sonsuz Işığım, kaderleri ince ince örülüp birbirine bağlanan
altı insanın gerçeği arayış hikâyesi…
Amie Kaufman / Meagan Spoone-Benim Uzak Yıldızım Birinci kitap yorumu için tık tık
Amie Kaufman , Meagan Spooner- Parçalanmış Dünyam ikinci kitap yorumu için tık tık
Gül
Güzel bir şekilde bitti bence seri.
Sibel
Serinin en iyi kitabıydı.
Gül
Sibel bu seriyi benim kadar sevmiyor çünkü;
1-İç ses fazlalığı
2- Durgun kitaplar
İç sesler bu kitapta olduğu gibi dursa da kitaba kesinlikle
durgun diyemeyiz.Epeyce hızlı,olaylı bir seri sonu kitabı.İkinci kitabın
sonunda belli olmuştu zaten son kitapta hepsinin bir araya toplanacağına. Öylede
oluyor aslında bunu kitabın sonlarına doğru olduğundan belki spolier demeliyim
ama okurken de oraya doğru olayların gittiğini fark ediyorsunuz zaten .Ama
kitapta sizi şaşırtan hayda dedirten şeylerde yok değil.Ama onları içimde
tutacağım.İki farklı kişinin bir araya gelip bu kadar güzel ve tutarlı kitap yazmasını
cidden tebrik ediyorum.
Sibel
Sibel adına Sibel konuşursa; ilk kitabı iç ses fazlalığı ve
durgunluğundan dolayı çok fazla sevmemiştim. İkinci kitapta bunlar aşıldığı
için daha fazla beğenmiştim.Bu final kitabında ise son çiftimizin hikayesini ve
kitabın yarısından sonra da tüm çiftlerle birlikte kurgunun toparlanıp
hikayenin sona ermesini okuyoruz (Marissa Meyer'in Bir Ay Günlüğü serisindeki gibi) ki belki de bu yüzden kitapta aksiyon dozu hiç
düşmüyor (en sevdiğim =D ) Ve bu sayede de kitabı başından sonuna kadar
sıkılmadan,zevkle okuyorsunuz.
P.S. : İlk kitapta aklıma takılan enerji şeyleri bu kitapta
daha bir açıklayıcı olmuştu.O takıldığım kısma açıklamalar arasında kendimce
mantıklı bir cevap buldum yani =D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder