Jennifer L. Armentrout-En Karanlık Yıldız
(Origin Serisi 1)
Katy ve uzaylı ruh öküzü Daemon'ın,hepimizi kalbinden vuran aşkını aratmayacak sıradışı bir maceraya hazır mısınız?
Katy ve uzaylı ruh öküzü Daemon'ın,hepimizi kalbinden vuran aşkını aratmayacak sıradışı bir maceraya hazır mısınız?
Lux dünyasını özleyen milyonlarca hayranını kırmayan Jennifer
L. Armentrout, seriden hatırlayacağımız Luc'un inanılmaz hikâyesini anlatıyor
bu kez.
On yedi yaşındaki Evie Dasher, dünyalıların uzaylılarla
savaşının yıkıcı sonuçlarını ilk elden biliyor. İnsanların ve Luxen'lerin
özgürce buluşabildiği bir kulübe baskın düzenlendiğinde, Luxen olduğunu sandığı
sıra dışı yakışıklı Luc ile tanışıyor ama çok geçmeden Luc'un çok daha fazlası
olduğunu anlıyor.
Lux evreninde sırlar, yalanlar ve aşkiç içe geçiyor ve
romantik bilimkurgununyeni efsanesi başlıyor!...
Gül
Bir teorim var
Sibel
Kitabın yarısından fazlası laf salatası.
Gül
Kitabı okurken sürekli şunu düşündüm ; Gerçekten bu kitabı
Covenant serisini yazan insan mı yazdı . Covenant serisini Lux ten daha çok
severim ki Lux un son kitabında da sinir olmuştum JLA ya . Hatırlar mısınız bilmem
Jessica Clare - Güzel ve Milyoner de kız hayalet yazardı aslında bir yazar
grubu kitapları yazar, ama sanki tek bir yazar yazıyormuş gibi lanse edilir. JLA
hakkında artık yeminle böyle hissediyorum. Bu kitabı sanki 18 yaşında bir wattpad yazarı yazmış .Bazı yerleri atladım
yemin ederim içim şişti. Bir buçuk sayfa insan bir fotoğraf makinesinden
bahsedince diyorsun ki herhalde bundan bir şey çıkacak .Nope,nein,no ,ochi ,
hayır.Hiç bir şey .İkinci kez uzun uzun kamerasından bahsetmeye başlayınca ,o kamera
ile kıza yapabilecekleriniz aklınızdan geçmeye başlıyor.
Luc un sanırım ilk kitaplarla bağlantısı var ,ama o
kitapları tekrar okumak istemediğimden emin olamıyorum. Ayrıca serinin ismi
bile başlı başına –bence – mantık hatası –(Spolier olur açıklamayım şimdi.)
Kitabın tanıtımında yazan bilim-kurgu kelimesi tamamen
kurgu. Yok bilim falan beklemeyin.
Ayrıca şu çevirmenin yaptığı Türkçeleştirme var ki
“Fevakalenin fevkinde,bandıra bandıra ye beni” gibi ,cidden can sıkıcı
ciddennnn.
Kısaca bir daha elime JLA kitabı almam için epeyyyyy ama
epeyyyy uzun süre geçmesi gerekiyor.
Sibel
Gül kitapları benden önce okuyup yorum yazıp gönderdiğinde
spoiler yerim korkusuna kitabı bitirene kadar yorumuna bakmıyorum. Ama resmen
yorum için kenara not aldığım şeyleri bire bir aynılarını yazmışım. Cidden ben
de bu kitabı JLA yazmış olamaz diye düşündüm. Ya da zaman makinesi ile 18
yaşına dönmüş ve o haliyle yazmış dedim (Gül fotoğraf makinesinde isyan etmiş,
ben ise okul yemekhanesindeki konuşmalarında isyan ettim). En akla yatkın teorim
ise Covenant ve Lux serilerini okuduğum zaman o tarz çok kitap okumamıştım her
halde o yüzden beğenmiş olmalıyım JLA yı. Şimdi okusam belki beğenmem diye
düşünüyorum.
Kitabın yarısından fazlası laf salatası. Hele bir Pepsi vs
Coca Cola muhabbeti var ki bu ne laynn oluyor insan. Kurguda da saçmalıklar
var. Spoiler vermek istemiyorum ama bir insan 4 sene boyunca annesinin evdeki
çalışma odasına nasıl hiç girmez veya 13 yaşından önceyi çok iyi
hatırlayamamasının tuhaf olduğunu nasıl idrak edemez (13 aylık değil bak 13
yaşşşş ki kız 17 yaşında).
Bandıra bandıra ye beni kısmını okuduğumda ben de yoğğğ
artık dedim valla.
Sevgili yazarlar rica ediyorum bitmiş serileri okuyucu
istiyor ayağı ile devam ettirmeye çalışmayın lütfen.
Kitabı okurken ki yüz hallerimiz |
Güzel bir yorumlama...
YanıtlaSil