13 Nisan 2019 Cumartesi

Jennifer L. Armentrout- En Karanlık Yıldız-Origin Serisi 1



Jennifer L. Armentrout-En Karanlık Yıldız
(Origin Serisi 1)

Katy ve uzaylı ruh öküzü Daemon'ın,hepimizi kalbinden vuran aşkını aratmayacak sıradışı bir maceraya hazır mısınız?
Lux dünyasını özleyen milyonlarca hayranını kırmayan Jennifer L. Armentrout, seriden hatırlayacağımız Luc'un inanılmaz hikâyesini anlatıyor bu kez.
On yedi yaşındaki Evie Dasher, dünyalıların uzaylılarla savaşının yıkıcı sonuçlarını ilk elden biliyor. İnsanların ve Luxen'lerin özgürce buluşabildiği bir kulübe baskın düzenlendiğinde, Luxen olduğunu sandığı sıra dışı yakışıklı Luc ile tanışıyor ama çok geçmeden Luc'un çok daha fazlası olduğunu anlıyor.
Lux evreninde sırlar, yalanlar ve aşkiç içe geçiyor ve romantik bilimkurgununyeni efsanesi başlıyor!...

Gül
Bir teorim var

Sibel
Kitabın yarısından fazlası laf salatası.



Gül
Kitabı okurken sürekli şunu düşündüm ; Gerçekten bu kitabı Covenant serisini yazan insan mı yazdı . Covenant serisini Lux ten daha çok severim ki Lux un son kitabında da sinir olmuştum JLA ya . Hatırlar mısınız bilmem Jessica Clare - Güzel ve Milyoner de kız hayalet yazardı aslında bir yazar grubu kitapları yazar, ama sanki tek bir yazar yazıyormuş gibi lanse edilir. JLA hakkında artık yeminle böyle hissediyorum. Bu kitabı sanki 18 yaşında bir  wattpad yazarı yazmış .Bazı yerleri atladım yemin ederim içim şişti. Bir buçuk sayfa insan bir fotoğraf makinesinden bahsedince diyorsun ki herhalde bundan bir şey çıkacak .Nope,nein,no ,ochi , hayır.Hiç bir şey .İkinci kez uzun uzun kamerasından bahsetmeye başlayınca ,o kamera ile kıza yapabilecekleriniz aklınızdan geçmeye başlıyor.



Luc un sanırım ilk kitaplarla bağlantısı var ,ama o kitapları tekrar okumak istemediğimden emin olamıyorum. Ayrıca serinin ismi bile başlı başına –bence – mantık hatası –(Spolier olur açıklamayım şimdi.)
Kitabın tanıtımında yazan bilim-kurgu kelimesi tamamen kurgu. Yok bilim falan beklemeyin.
Ayrıca şu çevirmenin yaptığı Türkçeleştirme var ki “Fevakalenin fevkinde,bandıra bandıra ye beni” gibi ,cidden can sıkıcı ciddennnn.
Kısaca bir daha elime JLA kitabı almam için epeyyyyy ama epeyyyy uzun süre geçmesi gerekiyor.




Sibel
Gül kitapları benden önce okuyup yorum yazıp gönderdiğinde spoiler yerim korkusuna kitabı bitirene kadar yorumuna bakmıyorum. Ama resmen yorum için kenara not aldığım şeyleri bire bir aynılarını yazmışım. Cidden ben de bu kitabı JLA yazmış olamaz diye düşündüm. Ya da zaman makinesi ile 18 yaşına dönmüş ve o haliyle yazmış dedim (Gül fotoğraf makinesinde isyan etmiş, ben ise okul yemekhanesindeki konuşmalarında isyan ettim). En akla yatkın teorim ise Covenant ve Lux serilerini okuduğum zaman o tarz çok kitap okumamıştım her halde o yüzden beğenmiş olmalıyım JLA yı. Şimdi okusam belki beğenmem diye düşünüyorum.



Kitabın yarısından fazlası laf salatası. Hele bir Pepsi vs Coca Cola muhabbeti var ki bu ne laynn oluyor insan. Kurguda da saçmalıklar var. Spoiler vermek istemiyorum ama bir insan 4 sene boyunca annesinin evdeki çalışma odasına nasıl hiç girmez veya 13 yaşından önceyi çok iyi hatırlayamamasının tuhaf olduğunu nasıl idrak edemez (13 aylık değil bak 13 yaşşşş ki kız 17 yaşında).
Bandıra bandıra ye beni kısmını okuduğumda ben de yoğğğ artık dedim valla.
Sevgili yazarlar rica ediyorum bitmiş serileri okuyucu istiyor ayağı ile devam ettirmeye çalışmayın lütfen.



Kitabı okurken ki yüz hallerimiz


1 yorum: