Mia Sheridan-Başka Dilde Aşk
New York Times, USA Today ve Wall Street Journal Çoksatan
Romanı Başka Dilde Aşk, korkunç bir gecenin hatıralarına zincirlenmiş bir
kadının ve sevgisiyle o zincirleri kırabilecek adamın hikâyesi. Geçmişin acı
yüklü izlerini taşıyan sessiz bir adamın ve sesini bulmasına yardım edebilecek
kadının hikâyesi. Acının, kaderin ve aşkın iyileştirici gücünün hikâyesi…
“Kusursuz ve dokunaklı anlatımıyla, Bree ve Archer’ın yürek burkan ama
gerçekten büyüleyici aşk hikâyesi içinizi ısıtacak.”
–Natasha is a Book Junkie
“Duygusal, etkileyici ve kesinlikle farklı… Okumaya alıştığınız her şeyden
öylesine farklı ki… Kesinlikle kaçırılmaması gerekiyor!”
–Aestas Book Blog
“Ayaklarınızı yerden kesecek, duygusal ve romantik bir hikâye.”
–Totallybooked
Blog
Gül
Yazar keşke yeni sevgi kelimeleri bulmak için bu kadar
uğraşmasaymış.
Sibel
Kapağı kadar güzel olmayan ama idare eder bir kitaptı benim
için.
Gül
Şimdi kapağa bakıp kitap güzeldir diyor insan.Yanlış ben kitabı
sevmedim ,hatta bazı yerleri “oyyyy, oyyyy”
nidaları eşliğinde okudum .Kızımızda bir arkeolog ruhu var herhalde
,normal yurdum insanının saç sakal birbirine karışmış, abuk sabuk kıyafet giymiş
birini gördüğünde yapacağı gibi kaçmıyor "Belki bu enkazın altında güzel
bir şeyler vardır" diye düşünüp Archer’ın peşine düşüyor.Belki enkaz enkazı
tanır o yüzden bilemeyeceğim.Çünkü kızımızın Archer’ın peşine asıl düşmesi
O’nun dilsiz olduğunu öğrendikten sonra .Yakın zamanda kötü bir şekilde
kaybettiği babası da dilsiz ,yaaa bak sen tesadüfe .Buram buram Oidipus kompleksi kokuyor.Ben ki sorunlu
,depresif ,arızalı erkek karakterleri severim ,ama Archer ı sevemedim.
Sibel
Ben Gül kadar negatif değilim bu kitaba karşı.Bence bunun
sebebi normal hayatta kabullenilmeyecek şeyleri kitaplarda çok da sorgulamadan
okuyup geçtiğimden olabilir.Bu yüzden ben sıkılmadan okudum kitabı.Evet
Archer’ın dilsiz olması ve şansa bakın ki kızın da işaret dili biliyor olması
inanılmaz bir tesadüf ama sonuçta roman bunun üstüne kurgulandığı için başka da
şans yok zaten.
Gül
Kitabı sevmemek için bir sürü neden var .Çatlak kızımız
,birinci tekil şahıs anlatım , çatlak kızımız, çok hızlı öğrenen roman
kahramanları, çatlak kızımız, yazarın bazı konuları ciddi ciddi ajite etmesi vs
vs ama en sonunda uydurulan sevgi sözcükleri vardı ki onlar beni yıktı .Velhasılı
kelam ben sevmesem de duygusal roman seven arkadaşların gayet beğenerek okuyacaklarına eminim
Sibel
Şu birinci tekil şahıs anlatımı beni de çok rahatsız
ediyor.Özellikle ‘ayağımı sehpaya uzattım’ ‘kahvemi elime aldım’ vs gibi kısa
cümlelerde.Kitabın orjinali mi böyle yoksa çevirmenin işi mi bilmiyorum ama
keşke bir çözümü olsa.
Dediğim gibi kitabı sıkılmadan okudum ama sonlara doğru
vıcık vıcık aşk olayına kayınca aman yaaa siz de mi demiş olabilirim.Hele ki
Gül’ün bahsettiği kendilerince uydurdukları sevgi sözcükleri kısmında da ufak
bir kusma olayı yaşamış olabilirim =p
Kitapta Archer’ın anılarını anlatılırken bir zamanlama
hatası olduğunu düşünüyorum.Kaza olduğunda Archer 7 yaşında imiş.Ama 6.bölüm
başında (64.sayfa) Arcer-6 yaşındayken mayıs ayı diyor ve Archer’ın kazadan sonra hastanedeki halini anlatıyor.Sanırım
orada yayınevi yanlışlıkla 7 yerine 6 yazmış olmalı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder