Kendare Blake-Tanrıçaların Savaşı
Bir tanrının öğrenmesi gereken tek ders kaderdir ama ben
kadere inanmam.
Çünkü son henüz
yazılmadı…
Savaş Tanrıçası
Athena teninin altında baykuş tüyleri belirmeye ve ciğerlerini sarmaya
başladığında ölüme adım adım yaklaştığını fark eder. Hırsızlar Tanrısı Hermes
ise bedenini kemiren bir hastalıkla boğuşmaktadır. Bu sırada diğer tanrı ve
tanrıçaların da farklı hastalıklardan mustarip olduğunu öğrenirler. Ancak hepsi
de birbirlerini öldürmek pahasına dahi olsa son nefeslerini vermemeye
kararlıdırlar.
Athena ile Hermes
onları ölüme neyin sürüklediğini bulmak için dünyayı dolaşmaya başlarlar.
Yolları sıradan bir insan olan Cassandra’ya çıkar. Belki de bu genç kız
sanılanın aksine, sıradan biri değildir.
Peki, tanrıçaların
hayatta kalmak için başlattıkları savaşın kilit noktası Cassandra olabilir mi?
“Daha ilk sayfasından
itibaren okuyucunun hayal gücünü harekete geçiren bir hikâye. Kendare Blake’in
kendine has üslubu Tanrıçaların Savaşı’nda bir kez daha kendini göstermiş.”
Goodreads
“Blake’in mitolojik
öğelerle günümüz dünyasını aynı hikâyede buluşturma fikri kesinlikle okunmayı
hak ediyor.”
New York Times
“Özellikle Yunan
mitolojisine ilgi duyan okuyucuların soluksuz okuyacakları bir heyecan
fırtınası.”
Kirkus Reviews
Gül
Süper güçlü yenilmez,her şeye muktedir kitap
kahramanlarından sıkıldıysanız iyi bir alternatif olabilir.
Sibel
Yok,benim kahramanlarım yenilmez ve güçlü olmalıymış ben onu
anladım bu kitabı okuduktan sonra. Belki de o yüzden pek sevemedim ben bu
kitabı.Kötü değildi ama devam kitabını koştura koştura alıp okuyacağımı
düşünmüyorum.
Gül
Yazarı başka bir serinin yazarı ile karıştırıp okumaya
başladım doğruyu söylemek
gerekirse.Yunan mitolojisini seven biri olarak keyif alarak okudum.Roman
kahramanlarının süper düper güçlü olmasından çok hoşlanmam.YA ve erotik
romanlarda her şeyi " becerebilen " abileri o yüzden pek sevmiyorum sanırım.Bu kitapta tanrılar ve tanrıçalar
olmasına rağmen güçlerini kaybetmeye daha önemlisi ölümsüzlüklerini yitirmeye başlamışlar.
Her ne kadar başrol Cassandra gibi dursada serinin ana karakteri
Athena olduğunu düşünüyorum
Türkçe olarak kitaba serinin adını uygun görmüş yayınevi
,belki de kitabın orijinal ismi ciddi
miktarda spolier barındırdığından dolayı(Antigoddess ,Anti Tanrıça olarak
çevrilebilir sanırım)
Sibel
Yunan mitolojisi severim ama senelerdir kim kimdir bir türlü
öğrenememişimdir (isim hafızam çok zayıftır,muhtemelen o yüzden.Yoksa akıllı ve
zeki bir insanımdır yani =p ) İşin açıkçası Gül bu kitabı okuyup,bana ben
beğendim demese hemen elime alıp başlayacağım bir kitap değildi.Onun verdiği
gazla bir heves başladım okumaya.Amaaaa ben biraz sıkıldım okurken.Çok ağır
ilerledi bana göre hikaye.Yazarın anlatımında,betimlemelerinde vs (bir ara tüy var mı diye dilimle damağımı
kontrol ettiğimi fark ettim =D ) bir problem yoktu da sanki azıcık daha
hareketli olsaydı belki bu kadar bunalmazdım.Ve evet bence de Athena
Cassandra’ya göre daha baskın bir karakterdi kitapta.Belki ikinci kitapta
Cassandra öne geçecektir ?
Spolier içerir
Gül
Mantık hatası olarak şunu yakaladım ,18 yaşında gücünü
yitireceğini görebilen Cassandra neden Athena ‘nın gelişini ya da olacakları
göremedi.
Sibel
Ben de şeyi merak ettim.Şimdi bunların reankarne sayesinde
ruhları devam ediyor ya yaşamaya.Ve tam olarak kim olduklarını öldükten sonra
hatırlıyorlar ya ve o yüzden de Athena Cassandra’yı öldürüp canlandırıyor ki
hatırlasın eski hayatını diye.Eeeee öldükten sonra o ruhun aynı bedene
gireceğinin garantisi var mı ki?O anda ruhun gidip başka bir bedene de girmesi
olasılığı yok mu yani?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder