Jacquelyn Frank – Jacob
Yedi asırdır kimse
onu baştan çıkaramadı. Ama bu gece farklı olacak…
Zamanın başından beri var olan Gece Gezginleri, karanlığın gölgelerinde
yaşamaktadır. İnsanlara âşık olmaları kesinlikle yasaktır ve bu kadim yasanın
uygulanmasını sağlayan tek kişi İnfazcı Jacob'dır. Jacob insanlara karşı
arzularına yenik düşen tüm Gezginleri, bahaneleri ne olursa olsun adalete
teslim etmiştir. Yasak tutkulara, önüne geçilemeyen açlığa hatta ay lanetine
karşı bile bağışıklığı vardır ve kendine hâkimiyeti tamdır… ta ki New York'un
karanlık bir sokağında Isabella'yı görene dek. Jacob'ın aklında kadının
hayatını kurtarmak yoktur. Fakat onu kollarının arasına aldığı an
engelleyemediği duygulara kapılır ve birdenbire her şey değişir.
Birbirlerine karşı hissettikleri dayanılmaz cazibe kesinlikle yasalara
aykırıdır ve Jacob'ın o ana dek inandığı her şey arzuların alevinde hızla yanıp
kül olacaktır.
Gece başlasın!..
"Yepyeni bir ses, müthiş bir yetenek."
-Sherrilyn Kenyon-
"En leziz çikolatalar gibi, Jacob da yoğun, karanlık ve iştahınızı tatmin
ediyor."
-Joann Ross-
"Jacob nefes kesen, büyüleyici sahneler ve unutulmaz karakterlerle dolu.
Bu kitaba bayıldım!"
-Christine Feehan-
"Gece Gezginleri serisinin heyecan dolu ilk kitabında Jacob ile Isabella
arasındaki romantizm gerçekten çok çekici. Yasak aşk, gizli kaderler ve bir ruh
çağıranın yarattığı tehlike, okurları nefes nefese bırakıyor."
-Romance Junkies-
Seri Bilgisi İçin Tıkla
Gül
Kitap bittiğinde çok
mutlu oldum,intihar etmeden bitirebildiğim
için .Bazı yerlerde derimi soyuyorlarmışçasına işkence çektim.
Sibel
Ahhh o iç seslerin uzunluğu yok mu ben o kısımda kopuyorum
işte kitaplardan.Bu da öyle bir kitaptı ve ben çok zor okudum.
Spoiler ama ufak
Gül
Sibel zaten çoğu şeyden bahsetmiş kısacık bir yorum
yapayım.Kitabın en büyük sorunu bence serinin ilk kitabı olduğu için yazar bize
“kurguladığı “ dünyanın dateylarını anlatabilmek için bizi detay manyağı
yapması.Bir de yazardan mı çeviriden mi kaynaklandığı bilmediğim akmayan kurgu
var.Kimi cümlelere o kadar güldüm ki
kitabı okumak iyice zorlaştı.Gena nın ve diğer bu türde yazan diğer
yazarların önünde saygı ile eğiliyorum bu kitaptan sonra.
Sibel
Eşlerini arayıp bulan serilerle ne kadar dalga geçsem de
hepsini severek,zevkle okuyorum.Kresley Cole ,Gena Showalter,Sherrilyn Kenyon
gibi yazarları yeni kitapları çıksa da okusam diye sabırsızlıkla bekliyorum.Bu
konuda öncü,kitap basım tarihlerine bakarsak Sherrilyn Kenyon’un Dark Hunter
serisi gibi duruyor.Sonrasında sırasıyla Jacquelyn Frank’ın Nightwalkers
serisi,Kresley Cole’un Immortal After Dark serisi (ki çıkış tarihleri arasında
sadece 1 ay fark var) ve son olarak da Gena Showalter’ın Lords of Underworld
serisi geliyor. Tabi bunlar sedece benim bildiğim ve okuduğum seriler. Muhtemelen
yurtdışında benzer birçok seri yayınlanmıştır.Bunları neden yazıyorum ; Jacob’u
okuduğunuzda benim gibi Jacquelyn Frank, Gena ablayı taklit etmiş yav deyip
hakkını yememeniz için (ben yaptım utanıyorum =p )
Ayrıca kitapta kullanılan bazı isimler, her ne kadar seriyi
kitap olarak okumasam da (filmlerini izledim sadece) Twilight serisi ile
benzerlik gösteriyor.Mesela kızın adı İsabella ama herkes ona Bella diyor.Erkek
karakterin adı Jacob ve bu ikisi birbirlerine mühürleniyor.Tanıdık geldi mi… Ve
Nightwalkers serisi 2006 ocakta Twilight serisi 2006 eylülde
yayınlanmış.Derinlemesine araştırmadım ama acaba hangisi diğerinden
esinlenmiştir ?
Yurt Dışı Kapağı |
Neyse gelelim kitabımıza.Jacob’u duyduğum zaman hah dedim
yeni bir eşim,kadınım serimiz daha oluyor, yaşasın… Bir hevesle koşturup aldım
kitabı ve hemen başladım.Ama 16.sayfada kadim Gece Gezginlerinin içki (alkol)
yerine süt içtiklerini okuyunca neee,haaa diye kalakaldım.Evet bildiğimiz
sütten bahsediyorum.Ama onlar için kalitesini pastörize edilmemiş,işlemden
geçirilmemiş olması belirliyor.Bir de az bulunan hayvanların sütü olmalı.Mesela
zürafa sütü sert ve egzotik bir konyakla eş değer sayılıyor.Eee haliyle bunları
okuyunca bende kayış koptu,sinirler gitti başladım gülmeye.Yani adamlar
yüzyıllardır yaşayan kadim iblisler.Süt nedir yahuuuu =D Sonuç itibariyle gülmem geçene kadar kitap
kenara atıldı.Ertesi gün bir deneme daha yaparak tekrar aldım elime kitabı.
Şimdi anlamadığım bir nokta var.Bu tarz kitapların yazarlarının
%99 u kadın.Ama nedense hikayelerdeki kadın karakterlerin neredeyse
yarısı salak.Yani yazarlar kendi hemcinslerine neden bu kötülüğü yapar
anlayamıyorum.Hadi tamam yan karakterlere koy böyle tipler ama ana karakterden
ne istiyorsun? Böyle bir girişten anlayacağınız üzere kitaptaki kadın karakter
Isabella beni delirtti okurken.Bir insan bu kadar mı salak,boş ve vurdum duymaz
olabilir.Yav arkadaş pencereden aşağıya düşüyorsun adamın biri seni havada
tutup yakalayıp amele sümüğü gibi yere yapışmanı önlüyor ve sen buna normal
tepki verebiliyorsun.Hadi bu tarz aşırı rahat tepkilere diğer kitaplardan
alışığız diyelim ama sen eğitim almış bir kütüphanecisin neden sanki
Sulukule’den gelmişçesine tavırlar içindesin.Acayip espiriler,seviyesiz
cevaplar,elleri bele koyup konuşmalar.Hah dedim biraz sonra ‘Abe sen ne diyon
beya’ diyecek diye bekledim sürekli.
Ve erkek karakter,Jacob.Canım,kitap senin adına yazılmış,700
yaşında bütün iblis soyunun adını duyduğunda titrediği infazcısın.Ama daha yeni
tanıştığın ruh eşin senden kat be kat güçlü çıktı,nasıl iş bu,oldu mu şimdi =p
Bir de şu kadimler eşlerini buldu mu hemen pelte kıvamına geçerler ya bu
kitapta da aynı şeyi gördük Jacob’da.Hele o ‘minik çiçeğim’ lafı yok mu……
Karakter incelememizi bitirdikten sonra gelelim kitabın
geneline.Hikayenin yarısı boyunca Jacob
ile Bella’nın neden birlikte olamayacaklarını,ya kadının ağzından ya erkeğin
ağzından ya da Kral Noah’ın ağzından (unuttuğum kişiler de olabilir) temcit
pilavı gibi dinledik.Yav anladık nedenini,karşında anlama özürlü okuyucular yok
ki neden habire aynı şeyleri anlatıyorsun.Tabi bu arada bazı mantık
hatalarını,saçma şeyleri bir kenarda beklettim okurken.Neyse ki daha sonra bir çoğuna gerekli cevapları verdi
yazar da bir de onun için kızmaktan kurtuldum =) Hikayenin kalan yarısı boyunca
ise bu sefer tam tersi Bella ile Jacob’un neden birlikte olmaları gerektiğini
okuduk.Tabi bu bütün nedenler sürekli olarak Jacob ve Bella’nın iç sesleri
olarak tekrar tekrar önümüze sunuldu.
Anlayacağınız kitapta bu tarz romanlardan alışık olduğumuz
macera,hareket vs ye dair çok az kısım vardı.Bu yüzden ben fazlasıyla sıkıldım
hikayeden.Serinin devam kitaplarını okur muyum? Eğer bütün açıklamalar bu
kitapta yapılıp bittiyse diğer kitaplarda artık biraz hareket,farklılık varsa
okurum ancak.
Serinin Kapakları |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder