Emma Chase – Karmakarışık
Zengin, yakışıklı ve kendini beğenmiş Drew Evans ile güzel,
zeki ve hırslı Katherine Brooks buluştuğunda işlerin karmakarışık hale gelmesi
şaşılacak bir şey değildir.
Drew Evans'ın işi, milyon dolarlık anlaşmalar yapmak ve New York'un en güzel
kadınlarını tek bir gülümsemeyle baştan çıkartmaktır. Peki, öyleyse neden yedi
gündür evden dışarı çıkmıyor? Neden mahvolmuş, sefil bir halde ve depresyonda?
Ona sorduğunuzda size sebebinin grip olduğunu söyleyecektir fakat hepimiz bunun
doğru olmadığını biliyoruz.
Katherine Brooks, Drew'un babasının yatırım bankacılığı firmasında işe
başladığı anda gösterişli playboyun hayatındaki her alanın bir karmaşaya
sürüklenmesine sebep olmuştur. Profesyonel alandaki yarışları Drew'un
cesaretini kırıyor, Katherine'e karşı hissettiği çekim dikkatini dağıtıyor ve
onu yatağa atma girişimlerindeki başarısızlığı ise tamamen sinirlerini
bozuyordur.
Nasıl oluyordu da kadının biri çıkıyor ve ağzı iyi laf yapan çapkın bir adamı
mahvolmuş, umutsuz biri haline getirebiliyordu? Hayatta asla sahip olmak
istemediği tek şeyi gerçekleştirerek.
'Karmakarışık' dünyada en çok kullanılan kitap sitesi Goodreads'de yapılan
oylamalar sonucu 2014'ün en iyi çıkış yapan kitabı seçilmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)
Sibel
Kitabın anlatım tarzıyla başlarda zorlandığım,sonralarında
alışarak keyif aldığım,ortalarından sonra ise gereksizce uzatılmış bulduğum
eğlencelik çıtır,çerez bir kitap oldu benim için.
Gül
Ergen ruhlu bir abinin zorla günlüğünü bize okutması ,dönüp okuyucu ile konuşan yazarları sevmem , karakteri de sevmedim.
Sibel zoru ile |
Sibel
Uzun zaman çıkmasını beklediğim,sonunda çıkacağını
duyduğumda heyecan yapmamaya çalıştığım kitabı (heyecan yapmamaya çalışıyorum
çünkü son dönemde hevesle beklediğim bir çok kitapta hayal kırıklığına uğradım)
nihayet okuyabildim.
Hikaye 1.tekil şahıs ağzından anlatıldığı için başlarda
biraz ıykk oldum. Neyse ki daha sonra okumaya kendimi kaptırıp buna çok da
fazla takılmadım.Yazar bir değişiklik yaparak olayları tümüyle erkeğin ağzından
anlatmış.Genelde tümüyle kadın karakterin veya bir onun bir diğerinin ağzından
okuduğumuz için bu değişik geldi bana (ya da ilk önce kadının ağzından
anlatılıp 2.kitapta aynı hikayeyi erkekten dinlerdik ya öyle değil).Yazar bunu
yaparken erkekleri idealize ederek değil de oldukları gibi yazdığından çoğu
yeri kıkırdayarak okudum.Evet acı gerçek erkekler bizim hayal ettiğimiz gibi
değil,büyük çoğunluğu tam da yazarın anlattığı gibi.
Bu gerçekçilik beni bazı arkadaşlarımızdan =p daha az
rahatsız etti ve tam tersine bu şekilde olması daha çok hoşuma gitti = D Kitabın ilk yarısında baya keyif
aldım,eğlendim.Ancak ikinci yarıdan sonra (okuduktan sonra ilk ve ikinci yarı
ayrımını nerede yaptığımı anlayacaksınız) yazar konuyu gereksizce uzatmaya
başladı.İkinci yarıdan sonra geçen bölümlerin yaklaşık 150 sayfalık bir durumu
yoktu bence.Yine de genele bakıldığında sıkılmadan,eğlenerek,keyif alarak
okuduğum çıtır çerez bir kitap olarak bir kenara atıldı.
Gül
Uzun zaman önce bende bir blogta yorumunu okumuştum,ama blog
sahibi kıza sinir olmuştu kitapta. Ben
Drew’a sinir olmaktan pek kıza sinir olamadım
Daha ilk sayfa
"Ayakkabım sizin kiranızdan pahalıdır"
Boğaz'da yalıda
kiradayım .Hadi bakalım o kadarlık ayakkabı bul.Yeni nesil kitaplarda bu var;
parası çenesine vurmuş tipler.Eski bir BD okuyucusu olarak ne zengin abiler
okudum ama hiççç bu kadar görgüsüzleri yoktu .Yeni nesil sonradan görme anacım.
Kitabın tamamı erkek ağzından yazıldığı için ,bir aşk
romanını tersten okumak gibi.Ama şunu anladım abi ile kız birlikte oluncaya
kadar abinin yediği haltları bilmek istemiyormuşum ya da bir erkek beyninin
kanalizasyon çukurundan beter olduğunu.Bilmiyor muydum ? Elbette biliyordum.Ama bu kadar beter bir karakterin tövbekar olması ıhhh inandırıcı gelmedi.Drew her kadının hayalindeki erkek,her bir haltı bekarken yediği için tövbekar çapkınların mükemmel koca olacağı yanılgısı var ( özellikle yatak tecrübeleri yüzünden ,kabul edelim pratik mükemmelleştirir :) ) ,ya canı çekerse evliyken ? Drew gibi bir adamın ( eğer varsa ki zor ) bir kadının aşkı ile bu kadar ciddi ve kökten bir değişim geçireceğine inanmıyorum.
Güldüğüm tek yer "Sindirella ayakkabısın tekini yolda
bırakacak ve taytlı bir salağın kendini kurtarmasını bekleyecek kadar morondu"
İkinici yarı ise cidden sıkıcı ,260' larda başlıyordu ve şöyle
dedim: "Daha 150 sayfa birleşme çabası mı okuyacağımmm HAYIRRRRR"
Sibel
Kitabın orjinali 254 sayfaymış.Türkçe olarak basılan kopyası
ise 433 sayfa. Hadi diyelim Türkçe ye çevrildiğinde 333 sayfa olsun.Kalan bu
100 sayfa fazlalık nerden geliyor açıklayayım.Her bölüm yazısı boş bir sağ
sayfaya basılmış.Bölüm sonu ve bölüm başlarından sonra da 1 er sayfa boş
bırakılmış.Yani her bölüm arasında ortalama 2 sayfa boş.Bir de satır aralarını
geniş tutup yazı fontunu da Cin Ali boyutunda seçince olmuş kitap 433 sayfa.O
yüzden kitaba başlarken aman ne kadar kalın 433 sayfa nasıl okunur falan diye
düşünmeyin normal bir düzenleme yapılsa kitabın edeceği sayfa sayısı 300 filan =)
Gül
Bende seri hakkında kısa bilgi vereyim ;Şu ana kadar buçukları saymazsak 4 kitap yazılmış ilk kitap bu ikincisi Kate in ağzından iki yıl sonrasında başlıyormuş,üç Kate ın kuzeni Dee ve Drew un ortağı Matthew,dört yine Drew anlatımı ile düğün arifesinde Las Vegas ta
Serini Yurt Dışı Kapakları |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder