Leigh Bardugo-Çöküş ve Yükseliş
Hepimiz ölürüz ama herkes bir amaç uğruna ölmez
Güneşin Elçisi Alina,
Karanlıklar Efendisi’yle yaptığı son savaştan mağlubiyetle ayrıldıktan sonra
yeraltındaki tünellere,
Beyaz Katedral’e
sığınır. Oldukça zayıf düşmüştür ve güneş ışığı olmadığı için gücünü de
çağıramamaktadır.
Tek çare, eski haline
kavuşana kadar Apparat’ın dediklerini yapmaktır. Malyen ve Grishaların gizli
bir planla Apparat’ı
kontrol altına
alması,Güneşin Elçisi adına mücadeleyi daha da zora sokar.
Alina’nın şimdi,
Karanlıklar Efendisi’ni alt etmesi için gereken tek gücün anahtarı olan
ateşkuşunu bulması
gerekmektedir. Peki
onu bulup üç büyüteci bir araya getirdiğinde, Karanlıklar Efendisi’yle
yüzleşerek Karanlıklar Diyarı’nı
yok edecek kadar
kuvvetli olabilecek midir?
“Serinin üçüncü kitabı Çöküş ve Yükseliş’te,
uzun süre akıllardan çıkmayacak ve nefes kesen bir sona imza atılmış. Kesinlikle
olağanüstü.”
Amazon
“Karakterlerin her biri kusursuz bir gerçekliğe sahip. Bu
seriyi okunası kılan sebeplerden biri de işte bu.”
Booklist
“Bardugo serinin
takipçilerini kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacak bir fantastik serüvenle
daha karşımızda.”
Los Angeles Times
Gül
İkinci kitapta sinir olduğum Alina ,üçüncü kitapta kendini
toplayıp işe koyuluyor
Sibel
İlk kitabı çok beğenmiş,ikinci kitapta biraz sıkılmış biri
olarak üçüncü kitaba bayaaa bir temkinle ve zor başlamıştım ama yanılmışım.Çok
güzel bir final kitabı olmuş.
İlk iki kitabı okumamış olanlar bundan sonrasını okumasın
Sibel :
Olayların devam ettiği seri kitapları okurken,seriler
arasına zaman girince konuyu genel olarak hatırlasam bile detayları
unutuyorum.Bu chick-lit yada adult kitaplarda çok önemli olmayabiliyor (o tür
kitaplarda detay olmadığından olsa gerek =p ) ama özellikle fantastik
kitaplarda her tür detayın hatırlanması,kitabın olay örgüsünü anlamak için
gerekli olduğu için elzem hale geliyor.Bu kitabın çıkacağını duyduğum zaman
yaşasın seri tamamlandı,çıkar çıkmaz alıp hemen okumam lazım diye düşünmüştüm
ama kitap elime ulaştığında ilk iki kitaba ait birçok şeyi hatırlamadığımı fark
edip karamsarlığa kapıldım.Okuma listemde bir sürü kitap sıra beklerken de
okuduğum bu iki kitabı yeniden okumak zor geldiği için çıktığına çok sevindiğim
kitap bir kenara atılıverdi.Ancak Gül’ün ‘oku artık şunu,çok güzel,yorum için
seni bekliyorum’ gibi baskıları benim ‘ama amaaa hiçbirşey hatırlamıyorum, eğer
önceki olayları bana anlatırsan o zaman okurum’
diyerekten yaptığım duygu sömürüleri ve Gül’ün ilk iki kitabı bana
kısaca özetlemesinden sonra başlayabildim kitaba.
Tamam bu resimden sonra Team Nikolai olmak zor ama :) |
Gül :
İlk kitapta güçlerini keşfeden Alina ikinci kitapta Karanlık
Prensin yardımı ile beni deli edip mızmız ve kafası karışık bir şekilde gezip
durmuştu.İkinci kitabın sonundaki yenilgiden sonra üçüncü kitaba başlarken epey
bir isteksizdim.Alina yine mızmız şekilde gezecek diye.İkinci kitapta beni
diğer sinir eden Malyen de kendisini topladığı için heyecanlı bir başlangıçla
yer altı tünellerinden çıkıp maceraya kaldıkları yerden devam ediyorlar.Prens
Nikolai bulduktan sonra iyice hız
kazanan hikaye Team Nikolai yi sinir
edecek şeylerin olması ile biraz beni sinirlendirsede ( evet ben de o Team
dendim),olabilecek en makul sonla nihayetleniyor.Gerçi Team Karanlık Prensi
için işler çok iyi gitmedi ama bence kötü birini iyi hale getirmek için sadece iyi bir kızının
aşkının yeterli olmaması mantıklı idi.
Seri Türkiye de orjinal kapakla yayınlandı |
Sibel
Bu kadar uzun bir girişten sonra kitap hakkında sayfalarca
yorum yazacakmışım gibi oldu değil mi =) Ama bu kitaba uzun bir yorum yazmaya
kalkarsam çok fazla spoiler vermek gerekir ki böyle bir kitapta bu acımasızlığı
size yapmak istemem.Kitap ciddi anlamda çok güzeldi bana göre.İkinci kitaptaki
durağanlık tümüyle bir tarafa atılmış,her sayfayı sabırsızlıkla çevirdiğiniz
bir hale dönmüş.Birçok yerde ters köşeye yatıran,sürükleyici,olabilecek en
mantıklı (vıcık vıcık değil yani) sonla biten süper bir final kitabıydı.
Hep iyi hep iyi olanlardan sıkıldım mı nedir ben bu kitapta
baya baya Team Karanlık Prensçi oldum. Kötü,yaşlı (ama görüntüsü genç ve çok
yakışıklıydıııı),karizmatik Alexander ahhh,ahhhhhhh =)
Birde dikkatimi bir şey çekti.Tamam chick-lit ve adult
kitaplarda sıklıkla rastlıyoruz ama epik fantastiklerde de çok mu kullanılmaya
başlandı (mesela ;Kristin Cashore - Yedi
Krallık Üçlemesi, Trudi Canavan-Kara Büyücü Serisi ve bu kitap gibi)yoksa bana
mı öyle denk geldi bilmiyorum ama gay ilişkiler içinde olan karakterlere
rastlamaya başladım.Yanlış anlaşılmasın bu tür ilişkilere karşı değilim (şahsi
fikrim bu yönde) ama sanki alttan alttan bazı şeyleri insanlara kabul ettirmek
mi amaç ya da ne bileyim ön yargıları mı azaltmaya çalışmak,bilemedim.
Gül
Bende son olarak kitapların filim haklarının alındığını
söyleyeyim.Ne zaman çıkar bilinmez ama bu serininde filmi olacak muhtemelen
Gül&Sibel SerininTümü için
diyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder