Brenda Joyce – Gönülçelen
Acımasız bir savaşçı arzularına ne kadar karşı koyabilir?
Bronz teni ve masmavi gözleriyle bir ilahı andıran Amansız Rolfe, Normandiya
Kralı William'a hizmetlerinin karşılığında Aelfgar Kalesi'ni almak ve Leydi
Alice'le evlenmek üzeredir. Fransa'da cesaretiyle ünlenen savaşçı,
İngiltere'deyse bir o kadar nefret odağı olmuştur. Ancak yeni bölgesini ele
geçirir geçirmez ilk işi, cazibesi ve canlılığıyla genç adamı vatana ihanetin
eşiğine getiren Sakson güzeli Ceidre'yı ehlileştirmek olacaktır…
Asi bir kadın can düşmanını baştan çıkarmaya nereden başlar? Gizemli ve baştan
çıkarıcı Ceidre, üvey ablası Alice gibi bir leydi değildir; aksine, soylu üvey
ağabeylerinin Sakson isyanını destekleyen bir casustur. Yasak arzularını
ateşleyen Amansız Rolfe'a boyun eğmeyi reddeden genç kadın, kibirli savaşçının
arzu dolu dokunuşlarına karşı koymaya çalışsa da kendini İngiltere'nin, hatta
kralların kaderini değiştirebilecek çok tehlikeli ve şehvet dolu bir oyunun
içinde bulacaktır…
Savaşın tüm acımasızlığında imkânsız aşklara yer var mıdır? "Muhteşem bir
romans; güçlü, tutkulu ve yoğun duygularla dolu… Karmaşık olay örgüsü, yakıcı
şehveti, tarihsel tutarlılığı ve gösterişli, güçlü karakterleriyle Brenda Joyce
hayranlarını kesinlikle tatmin edecek."
-Romantic Times-
(Tanıtım Bülteninden)
Seri bilgisi ve
yurtdışı çıkış tarihleri (Yazarın sitesinden derlenmiştir) :
1 – Gönülçelen – 1990
Scandalous Love
– 1992 (The Bragg Saga serisinden çıkan bu kitaptaki erkek karakter Hadrian’ın
büyükannesi bir de Warenne)
2 – Promise of the Rose – 1993 (Gönülçelen gibi bir ortaçağ
romanı)
The Game – 1994
(Devlin ve Sean O’neil’in büyük büyük büyükbabaları Liam O’neil’in hikayesi)
3 – Bir Avuç Aşk – 1995
House of Dream – 2000 (çağdaş roman )
4 – Maskeli Balo – 2005
5 – Kaçak Gelin – 2006
6 – Aşka Yelken Açanlar – 2006
7 – Kusursuz Gelin – 2007
8 – Tehlikeli Aşk – 2008
9 – İmkansız Aşk – 2011
10 – Yemin – 2010
Sibel : (Minicik
spoiler olabilir)
Brenda Joyce’da sevdiğim yazarlardandır.Türkiye’de
yayınlanan bütün kitaplarını okumuş ve genelini beğenmiş (Kaçak Gelin ve
Kusursuz Gelini çok sevmemiştim sadece) biri olarak Gönülçelen i çıkar çıkmaz
okumak istedim.Hele ki birde serinin ilk kitabı olduğunu duyunca daha bir
heyecan yaptım.
Hikaye ortaçağda geçiyor,başlarda tarihsel dönem olaylarını anlamakta
biraz zorlandıysam da daha sonra hepsini yerlerine oturtabildim.Bu zamana kadar
ortaçağda geçen birçok aşk romanı okumuşuzdur.Ama bu kitapta olaylar tam o
döneme ait katı gerçekçiliği ile yansıtılmış.Yani aman okuyucu bu davranışı,şu
töreyi beğenmez ben biraz kıvırtayım olayı yumuşatayım da yazayım dememiş
yazar.O zamanki şartlarda nasılsa öyle yazmış kitabı.Yani bu ne demek; erkek
kahramanın kadın kahramanın kız kardeşi ile mi evlenmesi gerekiyor,okuduğumuz
birçok hikayedeki gibi tam nikah öncesi durunnnn siz evlenemezsiniz diyen ya da
tam nikah sırasında çıkan bir savaş vs yok,lap diye evlendirivermiş
karakterleri yazar.Ya da kadının casusluk için bir takım şeyler mi yapması
gerekiyor, aşk meşk düşünmeden yaptırıvermiş.O yüzden her şeyin tam yerine denk
geldiği diğer hikayelerdeki gibi bir beklentileriniz olmasın bu kitabı
okurken.Ama ama olmaz ki diğerini severken bunu nasıl yapabilir ! gibi
düşüncelerinizi bir kenara bırakarak o dönemde olması normal karşılanan şeyleri
kabullenerek okursanız seversiniz bu kitabı benim gibi.Yoksa aman böyle şey
olur mu,midem kaldırmadı vs gibi yorumlar yapabilirsiniz (spoiler vermemek için
yazamıyorum,okuyunca anlayacaksınız). Gel gör ki bu kadar gerçekçilikle
yazılmış bir hikayede final bölümünde yazar biz mutlu son takıntılı
okuyuculardan çekindiğinden olsa gerek kıvrak bir hareketle dönerek,aslında
bence bu kitaba çok da yakışmayan bir son yazmış.Keşke tüm kitapla aynı çizgide
olan bir son kurgulasaydı. Sonuç olarak ben kitabı beğenerek okudum (final
bölümünü az beğendim ama =) ).Eğer tavsiyemi göz önünde bulundurup bazı şeyleri
çağımız şartları ve düşüncelerimizle değil de o zamana göre kabullenip okursanız
sizin de beğeneceğinizi düşünüyorum.
yurt dışı kapağı |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder