Sherrilyn Kenyon-Gecenin Öpücüğü
Acımasız Karanlık Avcı, Ruhunu Sadece Bir Kadının Aşkıyla
Geri Kazanabilirdi…
Ölümsüz Viking savaşçısı Wulf'un oldukça etkileyici fakat
bir o kadar da sinir bozucu bir gücü vardır: Karşısına çıkan herkes beş dakika
sonra onu unutmaya mahkûmdur. Karanlık Avcı bu sayede kolaylıkla tek gecelik
ilişkiler yaşar ama uzun süreli bir birlikteliğe adım atamaz. Lanetlenmiş ruhunu
geri kazanabilmesi içinse gerçek aşkı bulması şarttır.
Sonunda onu hatırlayabilen bir kadınla tanışır: Cassandra.
Ancak genç kadın, Wulf'un avlamaya yemin ettiği lanetli ırkın son
prenseslerinden biridir. Kadim lanetler, kehanetler ve Yunan tanrılarının
müdahaleleriyle yüzleşmek zorunda kalacak olan ikilinin artık tek bir amacı
vardır: Gerçek aşka ulaşmak.
"Hiç dinmeyen bir heyecan fırtınası."
-Publishers Weekly-
Gül
Aşık olunca yamulan güçlü abiler serisi bu da, ama okunabilir
bir seri ve kitap
Sibel
Kresley Cole’un kadınını bulduğu anda gözü kadınımmmmmm,eşimmmmmmm diye dönen acayip
güçlü abilerinden sonra bu seri biraz daha normal geldi bana (fantastik bir
hikayede ne kadar normal olabilirse tabii ).Son üç kitabı arka arkaya okumama
rağmen sıkılmadım,beğenerek okudum ben
bu seriyi.
Karanlık Avcılar Serisi
0.5 Aşk Kölesi
1 Uykusuz Geceler ( Pegasus tan çıkanın adı bu ,Erko
yayınlarından Gece Yaşayanlar adı ile
çıkmış )
2 Karanlık Tutkular
3 Şeytanla Dans
4 Gecenin Öpücüğü
Bu Türkiye de çıkmış olanın listesi yurt dışında ise
yazar 13 tane yazmış ,buçuklar ve
çeyreklerle toplam sayı 21 adet kitap çıkarmış.( aslında sayı farklılık gösteriyor başka
sitelerde )
Ayrıca yazarın sitesinde Dark Hunter bölümüne girerseniz kitaplarla ilgili bilgiler ve müzik listeleri bulabilirsiniz
Gül :
Efendim nedir bu Karanlık Avcılar derseniz ,vakti zamanında
savaşçı abilere Artemis ablamız demiş ki benim savaşçım olun, bana
ruhunuzu verin, bende size ölümsüzlük vereyim.Bu ölümsüzlük yanında sivri dişler ve kan emmede getiriyor, vampir soslu Yunan mitolojisi diyebiliriz kısaca.Sıra ile okunsa güzel olur ama bağımsız
olarakta okunabilir ,çok meraklı iseniz kaşınıp hepsini okursunuz en kötüsü.
Sibel :
Bağımsız okunduğunda kafa karışıklığı olabileceğini
düşünüyorum ben.Özellikle Acheron’un olaylarını takip açısından.
Spoiler alarmı bebeğimmm
Gül :
Serinin başından beri nedir bu Acheron’un olayı diye
okuyorum ,serinin sekizinci kitabında ancak hikayesini öğrenebileceğiz tabii o
zamana kadar bunamaz böyle bir seri olduğunu unutmazsam ,Acheron un kitabının
GoodReads te en yüksek puana sahip kitap olduğunu söylemeliyim .Bir sonraki ise
benim seride en sevdiğim kitap olan ( ki iyi bir kadının aşkı nelere kadirdir
konusundan nefret etmeme rağmen ) Şeytanla Dans .
Bu kitabın başında anlatılan efsaneyle birlikte kafamda yavaş yavaş Acheron'la ilgili olarak
bir şeyler oluştu.Ya da tamamen sallıyorum.
Sibel :
Serideki en karizmatik abi tabi ki Acheron.Seri başından beri
o kadar çok efsane anlatıldı ki benim kafam allak bullak oldu.Ama bu son
kitabın başındaki efsaneyi düşünürsek orada bahsedilen biri olabilir sanki Ach.Şimdiye
kadarki tüm kitaplarda Acheron ile ilgili o kadar çok bölüm var ki,zaten
hepsini toparlasak ayrı bir kitap çıkarabiliriz ki inşallah yazarda öyle
düşünüp Acheron’un kitabının yarısını bunlarla doldurmamıştır (bkz diğer
kitaplarda ortak yazılan bölümler)
Yurt Dışı Kapağı |
Gül :
Bu kitaba gelirsek Karanlık Avcılarımızdan Wulf sadece
karanlık savaşçı olma belası yetmezmiş gibi birde herkes onu gördükten beş dakika sonra
unutmaktadır.Kızımız ise kitabın başında okuduğumuz efsanede geçen Apollo’nun laneti yüzünden yaşayacağı sadece sekiz ayı
kalmış bir Apollite prenses. Aslında ikisi birbirine düşman ırkken ,kızımızın
ölmesi durumunda tüm dünya tehlikeye gireceğinden Wulf abimiz kızımızı korumaya başlıyor.
Sibel:
Bunların düğününde kızın babası Wulf’u neden unutmadı ??
(düğün 5 dk dan fazla sürmüştür sonuçta)
Gül :
Tebrikler bende oraya takılmıştım .Apollitlerin hiçbiri
unutmuyor mağaraya girdikten sonra.Wulf
un üstündeki lanet kalkıyor herhalde diyeceğim.
Kitap “rüyalarda buluşuruz” cümlesine yepyeni bir anlam
kattığını söylememem lazım. Wulf abimiz kızımızı rüyada hamile bırakabilecek
kadar kudretli. Artemis karışması tabii ki bunu sağlayan.
Kitap sonrasında “27 imde öleceğimm çocuğuma doyamıyacağım,ah
ölme, acaba ruh alsan Daimon olsan ,olmaz sen beni sevmezsin ,vay severim “ le
geçiyor.Kitabın sonunda günü kurtaran tabii ki yine adamım Acheron oluyor
.Gel sekizinci kitap gel.
Sibel :
Kitap hızlı başlayıp,ortalarda durgunlaşıp drama dönüşüyor
resmen.Gül’ün dediği gibi çocuğuma doyamadan ölücem vs vs şeklinde bir sürü
sayfalar harcanıyor.Tamam o duygularını da anlayalım, bilelim de sayfalar
dolusu olmasa da olurdu.O sayfalara gelene kadar ki yaşadığımız tüm macera ve
heyacanın terini soğuttu resmen.Neyseki son bölümde (o da kitabın artık bitmesi
gerektiğinden olsa gerek) macera ruhu geri geldi de kitap toparlandı.Gerçi
toparlayabilmek için bütün ekip yetişti ama diğer Karanlık Avcıların hepsini
bir arada okumak keyifliydi.Aslında ben bütün avcılar “ toplandık , toplandık” olunca daha zorlu bir kavga bekliyordum ama
Ach devreye girince çok çabuk sonuçlandı. Bu arada yazmadan edemeyeceğim Wulf ve
Chris’in ilişkileri ve diyalogları çok komikti,bayağı eğlendim onları okurken.
Kurtuluşumuzun araba anahtarı gibi en beklenmedik yer ve zamanda ortaya çıktığını fark ettin mi ? |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder