Julia Quinn - Yaşanacaksa Yaşanacak -Bevelstoke Serisi 2

Julia Quinn – Yaşanacaksa Yaşanacak
(Bevelstoke Serisi 2)

“Julia Quinn çok katmanlı, çok boyutlu karakterleri canlı bir şekilde yansıtıyor.”

- Publishers Weekly - 

Söylentiler ve dedikodular Londra’nın yaşam kaynağıdır.

Olivia Bevelstoke, yeni komşusunun nişanlısını öldürdüğünü duyunca buna gülüp geçer. Yine de merakına yenik düşerek casusluk yapmaya karar verir. Böylece yatak odasının penceresinde, perdelerin arkasına gizlenip karşı evi izlemeye başlar... ve sonunda kesinlikle bir şeylerin peşinde olan ilgi çekici adamı görür.

Sör Harry Valentine, Savaş Bakanlığı’nın sıkıcı bir bölümünde çalışmakta, ulusal güvenlik adına önem arz eden belgelerin çevirisini yapmaktadır ama aldığı tüm eğitime rağmen yaptığı işten memnun değildir. Bir anda muhteşem bir sarışın onu karşı penceresinden gözetlemeye başladığında tedirgin olur. Önce bu genç hanımın sadece herkesin işine burnunu sokan meraklı biri olduğuna karar verir ancak daha sonra, İngiltere için tehlikeli yabancı bir prensin ona ilgi duyduğunu keşfeder.

Olivia’yı yakından izlemeye başlayan Harry başına neler geleceğinden habersizdir...

“Enfes.”

- Nora Roberts -

“Günümüzün Jane Austen’ı.”

- Jill Barnett - 

Sibel

Bu hızla gidersek serinin üçüncü kitabını 2031 de okuyacağız  =) 

Gül

O da 2031 de yaşıyorsak 

olmuşa yakın

Sibel

Serinin ilk kitabı Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğünü tam 12 sene önce çıkmış. Epsilon’un başına taş mı düştü nedir devam kitabını çıkarttılar (gerçi üçüncü kitap çıkar mı bilemeyiz tabi). Neyse haberi alınca elbette ilk kitabı yeniden okudum, olayları, kişileri hatırlayıp bu kitaba öyle başladım. Çok keyifli bir hikayeydi. Gereksiz uzatmalar, saçmalamalar olmadığından  sıkılmadan, hatta çoğu yerde kikirdeyerek (Sebastian’ın kitap sahnesinde kahkaha atarak) okuyup bitirdim. 
Bir tek şeye takıldım; Olivia ve Harry'nin evlerinin arası kaç metre =D 

Gül

Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğünü yıllarca önce okuduğum için önce onun sonunu okudum ve derhal hatırladım. Julia Quinn'in yazım tarzını sevmem, hele o bir sürü kardeşin olduğu serisini çok zor okudum, bir sürü konuşan kadından bana azıcık geliyorlar.Bu kitabı daha sakince ve daha az karakter olsa gerek o kadar basmadı. Fakat iki, üç sayfa süren iç konuşmalardan azıcık fenalık geldi. Kimi yerlerde gülümsedim yalan yok ama ölee ölüp bitmedim.