Anthony Ryan – Ateş Kraliçesi (Kuzgunun Gölgesi 3)
Kuzgunun
Gölgesi serisi sona eriyor!
“Tekrar
kıpırdandığını hissettim. Sıcak çıplaklığını sırtıma dayadı ve başını omzuma
koydu. Bana tutkulu bir şekilde değil, en azından hissedebildiğim kadarıyla
yakınlık ihtiyacından ötürü sarılıyordu. ‘Kaybın için çok üzgünüm, şerefli
efendi,’ dedi resmi bir Alpirce kullanarak. “Kardeşim Volar Yüksek Konseyi’nin
en uzun süredir üyesi olan kişilerden biri, dolayısıyla Müttefik’in planlarını
çoğu kişiden daha iyi biliyor. Buna rağmen bu planların gerçek doğalarını,
nihai amacı göremeyecek kadar kör. Ama Müttefik’in adamları sık sık bir adamdan
bahsederlermiş. Bizim gibi sonsuz yaşama sahipmiş ama bunun için Yeteneklilerin
kanını içmesi gerekmiyormuş. Pek çok ömür yaşamış ve dünyayı birden fazla kez
gezmiş bir adam. Müttefik, dediğim gibi, güce çekiliyor ve ölümü yenmekten
büyük bir güç var mı?”
Ölümün
kıyısından dönen Kraliçe Lyrna, işgalci Volar ordusunu geri püskürtmeye
kararlıdır. Fakat amacına ulaşmak için sadık müttefiklerini bir araya
getirmekten fazlasını yapması gerekecek ve bir zamanlar hor gördüğü Kara’nın
tuhaf güçleriyle bir araya gelmek zorunda kalacaktır. Zaman, savaşı düşmanın
kapısına götürme zamanıdır.
Diyar’ın Savaş
Lordu Vaelin Al Sorna zafer kazanmak zorundadır. Fakat yolu meşakkatli ve
uzundur. Volar ordusunun yeni bir silahı vardır: hizmetkârlarına doğaüstü
uzunlukta bir ömür bahşeden gizemli Müttefik. Diyar galip gelecekse, Vaelin’in
bu silahı yok etmesi gerekmektedir. Fakat öldürülmesi imkânsız birini yenmek
hiç de kolay olmayacak. Özellikle de Vaelin’in efsanevi bir savaşçı olmasını sağlayan
mistik gücü kan şarkısı, artık duyulmaz olduğunda…
Anthony Ryan-Kule Efendisi Kuzgunun Gölgesi Serisi 2 yorumu için tık tık
Sibel
Sibel
Bu tarz epik
fantastik kitaplarda araya bunca zaman girince insan ister istemez birçok
detayı veya yan karakteri unutuyor elbette (hele ki benim gibi balık hafıza
iseniz).Haliyle iki kitap arasına 1,5 sene girince de unutmak kaçınılmaz
oluyor.Ancak bu sefer baya azimliydim ben 2.kitabı geneli itibariyle
hatırlıyorum bu yüzden yeniden okumama gerek yok diyerek bu kitaba başladım amaaaa
yaklaşık 750 bin tane yan karakter olunca (ana karakterler değil onları elbette
ki hatırlıyorum) onların hepsini unutmuşum.Eee kurguda da bu yan karakterler
oldukça fazla yer alınca yaklaşık 120.sayfa falan okuduktan sonra yok bu böyle
olmayacak deyip kitabı kenara bıraktım ve Kule Efendisini yeniden okudum ve
bitirip Ateş Kraliçesine tekrar başladım.Elbette bu şekilde olunca birçok şey
daha anlaşılır hal aldı ama bu kitaptaki özellikle şu kara kutu olayını hala tam
anlayabildiğimi söyleyemem. İlk iki kitapta gizli kalan birçok şey bu kitapta
açığa çıkıyor ancak nedense bu kitap ilk ikisi kadar güzel ve akıcı gelmedi
bana.Kan Şarkısındaki Vaelin’i özledim sürekli.Tamam yazar kurguyu bu şekilde
yönlendirmiş bana laf etmek düşmez ama ne bileyim ezik bir Vaelin hoşuma
gitmedi,sürekli olarak şarkısının dönmesini bekledim durdum.Bir de şu Müttefik
ve Elçiler arasındaki bazı olayları mantığıma oturtamadım.7 elçi özel şekilde
öldürülürken güneydeki 8.elçi normal yolla ölünce başka bedene neden gidemedi
gibi.Aklıma takılan şeyleri spoiler olmasın diye yazamıyorum ama dediğim gibi özellikle
o kara kutu şeysi ve müttefik olayı kafamda hala boşta dolaşıyor =D Ve final sahnesi böyle bir
seriye göre çok basit ve kolay çözümlenip oldu bittiye gelmedi mi sanki…
Bir de bu
serideki bazı karakterler bana Game of Thrones daki karakterleri çağrıştırdı. Eorhiller
/ Dothrakiler , Varitai / Unsullied gibi.
Bunun dışında
muhtemelen iki kitabı arka arkaya okuduğumdan olsa gerek dikkatimi çeken bir
iki hata vardı kitapta. Serinin çevirmeni başından beri aynı kişi (Barış Tanyeri)
olmasına rağmen örneğin Kule Efendisinde Reva’nın adı Baş Mürebbiye iken Ateş
Kraliçesinde Vali Hanıma dönmüş.Aynı şekilde Eorhillerin Bilgeliği İrfan’a
dönüşmüş. Ayrıca 98.sayfa 7.bölüm adı Alornis olarak yazılmış ancak Alucius
olmalıydı. Bir de sayfa 351 de 2 kadın 1 erkek yazan kısım 2 erkek 1 kadın
olmalıydı.Bu kadar kalın bir kitapta bu kadar hata kadı kızında da olur
denebilir ancak bu kitap için 1,5 sene beklediğimize göre böylesine göze batan
hatalar da olmamalıydı bence (ki benim kadar dikkatsiz bir insan bunları fark
ettiğine göre eminim ki gözümden kaçan başka hatalar da vardır).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder