Claire Wallis-Dalgalar
Claire Wallis’in çok satan Köprü serisinde hikâye Dalgalar
romanı ile şimdi de David’in ağzından devam ediyor…
“Benim gibi birinin,
dünyanın etrafını sarabilecek uzunlukta bir günah listesi bulunan birinin af
bulması imkânsızdı.”
David Calgaro’nun
sırları vardı ve sevdiği tek kadın, o sırları korumak uğruna büyük bir bedel
ödemek üzereydi. Tüm hayatını bir amaç ve kontrol duygusu arayarak geçirmişti.
Ve bunları tek bir yerde, mükemmel bir anda bulmayı başarmıştı; başka birinin
hayatının mutlak kontrolünü elinde tuttuğu bir anda.
David kurtarılamaz,
onarılamaz, doğru yola sokulamazdı. Ama Emma Searfoss, onun ruhunu etkisi
altına alacak küçük bir umut ışığı yaratmıştı. Af imkânsız olsa da, hayatın
imkânsız olmadığına inanmasını sağlayacak bir umuttu bu. Belki de David,
olduğunu sandığı kişi değildi. Belki de olduğundan daha fazlası olmak kaderinde
vardı.
“İlk kitabın
hissettirdiği tüm duyguların kat be katına hazır olun.” —RT Book Review
“Okurken kalbim hızla
attı, resmen gümbürdüyordu. Çılgına döndüm ve yazılan her kelimeye bayıldım.
Kesinlikle heyecanlandırıcıydı. Tüylerim diken diken oldu ve karakterlerle
birlikte her bir ânı yaşıyormuşum gibi hissettim. Gerçekten, bu hikâye uzun bir
süre aklımdan çıkmayacak.” —Aestas Book Blog
“Karakter gelişimleri
inanılmaz. Hikâyenin akışı da açık ve kusursuz. Olay örgüsü ise tarif bile
edilemez.” —Smut Book Junkie Book Reviews
“Wallis’in Köprü
Serisi’nin ikinci kitabı okuru ilk kitabın sonundaki sürüncemeden alıyor ve
dramatik sona varan, insanın ağzını açık bırakacak türden bir hız treni
yolculuğuna çıkarıyor. İlk kitabın hissettirdiği tüm duyguların kat be katına
hazır olun.” —RT Book Review
İlk kitap Köprü nün yorumu için Tık Tık
Gül
Ana fikri çocuklarınız küçükken sevin ki psikopat olmasınlar
,en azından yanlarında intihar etmeyin.
Zorla okunura yakın |
Sibel
Ben çok sevdim bu yazarı ve kurgusunu.Copy-paste bir sürü
ıvır zıvırdan bin kat daha iyiydi.Tabi dark romance seviyorsanız.
Gül (spolierlı gibi gibi )
İlk kitapta pek emin değildim ama bu kitapta David’in
düşüncelerinin içine girme “şansımız” olduğundan daha emin oldum ,aslında
David’de bir tür Grey ,ama bu garibanın parası olmadığından öyle sözleşme
falanla uğraşmayıp, kontrol etme isteğini daha fazla canice ama daha az
sadistçe yöntemle tatmin ediyor. Sibel kitabı çok sevdiği için kesin bana
kızacak ama ben ‘dark romance’ leri onun kadar sevmiyorum üzgünüm. Ama kitabın
sonu sizi ( en azından beni ) şaşırtmıyor , Amerikan halkının ve yine benim ilahi
adalet duygumuzu tatmin ederek bitiyor.
Sibel
İlk kitabın finalinden sonra ikinci bir kitabın varlığı bile
o finalin arkasından gelecekleri az çok tahmin etmenize neden oluyor
elbette.Ancak yazar onu bile o kadar güzel kurgulamış ki olaylara lap diye atlamıyorsunuz,
sizi önce güzelce bir hazırlıyor. Kitap genel olarak David üzerinden ilerliyor.
Çocukluğu, diğer kadınlara yaptıkları sırasındaki hisleri falan her şey o kadar
paralel ilerliyor ki kitabın %80 i iç sesten oluşmasına rağmen sıkmadı beni.
Umarım gereksizce uzatıp sündürmez dediğim noktalarda ise yazar her seferinde
ortaya yeni bir hendikap attı ki sadece tek başına bu bile yazarı iyice sevmeme
neden oldu.
Gül’ün yukarıda yazdıkları yanlış değil ama o yorumu
okuyunca nedense insan işin içinde seksle, BDSM ile ilgili bir şeyler varmış
gibi algılıyor (Grey adını kullandığından olsa gerek =D ) ama sizi yanıltmasın
öyle bir durum yok hatta kurgunun alakası bile yok.
Ben kurgu romanlarda ilahi adaletmiş,benim iç rahatlığımmış
falan bakmadığım için bu kitabın sonunda resmen çığlık attım ama farklı bir
final olsaydı da yakışmazdı yavvv diyerek zor sakinleştirdim kendimi
diyebilirim =D Veee nedense tüm seri
boyunca David’i okurken gözümün önüne hep Fight Club daki Brad Pitt geldi <3
Yazarı sevince hemen diğer kitaplarına da bakayım dedim ama
ne yazık ki sadece bu iki kitabı gözüküyor basılmış olarak =(
Gül
Aslında seksle ilgili
olarak benzetmemiştim ,aynı makus talih,kötü çocukluk dönemi,taciz açısından
demiştim.Grey kendine başka bir yönelim bulmuş David ise bambaşka .Ama sonuçta
ikisi de kötü çocukluk geçirmiş ve ikisinde de “baz” olarak bir kontrol etme
isteği var yöntemler farklı olsa da . Ama David in yönelimleri ve bu kitapta
David'in bakış açısını gördüğümüz için düşünceleri beni karakterden o kadar
uzaklaştırdı ki hikayeyi sevemedim.
Bir de unutmuşum keşke Matt’in beyni içinde bu kadar gezmeseydik valla … Kitapta en sıkıldığım yerler oralar oldu.
Bir de unutmuşum keşke Matt’in beyni içinde bu kadar gezmeseydik valla … Kitapta en sıkıldığım yerler oralar oldu.
Sibel
Evet bu şekilde daha açıklayıcı oldu.Çünkü Grey dendiğinde ilk olarak aklıma BDSM geliyor benim =D Ama Gül diyene kadar benim aklımın ucundan bile geçmemişti Grey ile David’in karakter benzerliği. İlk kitapta da David ile ilgili farklı fikirlerimiz vardı Gül ile bu kitapta da devam etmiş gözüküyor zira David’in yönelimleri,bakış açısı,düşünceleri tam tersi beni soğutacağına hikayeyi daha anlamlı kıldı gözümde.
Salt Matt’li bölümler evet gereksizdi belki ama sanki bana
olaylar arasında mola noktaları gibi geldi o 2-3 sayfalık bölümler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder