Jessica Clare – Milyoner (Billionaire Boys Club Serisi 1)

Jessica Clare – Milyoner 

Masa kuruldu, kartlar dağıtıldı, içkiler dolduruldu. Sıra geldi alınacak ihaleleri, borsa hisselerini, otelleri konuşmaya. Masanın etrafında beş milyoner oturuyor. Bu akşamın konusu ise bir adadaki geleceği parlak bir otel. Logan Hawking gecenin şanslı çıkanı olacak gibi, zaten şu bir gerçek ki Milyoner Erkekler Kulübü üyelerinin lügatinde kaybetmek yok. 

- Milyoner Logan Hawking, Bahamalar’da yeni satın aldığı otelini teftişe gider.

- Brontë Dawson, küçük bir lokanta garsonudur ve radyodan bir haftalık Bahamalar tatili kazanır.

- Kasırga adayı talan eder, herkes tahliye edilir; asansörde kalan Logan ve Brontë dışında.

Kasırganın yıkıp döktüğü otelde kalan bu milyoner,

Hazırcevap garson Brontë’ye karşı poker masasından daha zorlu ve tutku dolu bir mücadeleye yelken açacaktır çünkü “Aşkın deliliği, cennetin lütuflarının en büyüğüdür.”

Sibel

Beklentinizi çok yüksek tutmadan okursanız gideri var =D

Gül

Bir zengini ancak başka bir zengin anlar.Zengin,zenginin külüne muhtaçtır .vs vs

Sibel

O kadar çok benzer kitap okuduk okumasına ve o kadar eleştirdik çoğunu da ama ben yine de bu tarz kitaplar çıktığında gidip satın almaktan ve okumaktan vaz geçemiyorum. O yüzden aman konusu çok klişeydi,aman da ne kadar orcinaldi vs diye eleştirirsem ayıp etmiş olacağım zira zaten bunlar arka kapak özetinde bangır bangır yazarken bunu yapmak azıcık iki yüzlülük olacak sanki. Neyse bütün bunları göze alarak ve beklentimi de çok yüksek tutmadan okuduğum için sanırım çok rahatsız etmedi bu sefer bu tanıdık konu beni. Kısaca birçok benzerinde olduğu gibi içime daral gelmeden okuyabildiğim, beyaz dizi ayarında (yazmamak için çok uğraştım ama vallahi bulamadım başka bir benzetme =D), orta karar bir kitaptı benim için Milyoner. Ama serinin 2.kitabı için ‘aaaa çıkınca alırım ben o kitabı.Hunter’ı merak ettim’ dedirtebildiyse yazar demek ki fena da sayılmazmış ;)

Gül

Açık konuşayım tanıtımı okuyunca " Kim len benim Jonas’ım gibi Platon alıntı  yapan " dedim.Ama adam değil kız alıntılar yapıyor ünlü felsefecilerden.

Evet bu türde milyon ,zibilyon kitap okuduk hala okuyoruz tü kaka demek azıcık alışkanlık gibi, ki aralarında güzelleride çıkabiliyor ''Saplantı'' gibi .Bu  kitapta oldukça eli yüzü düzgün,hikayeyi sıkmadan toparlamış ,sinir olmadan okuyuyorsunuz.Ama ben bu zenginler klübünün sebebini pek anlayabilmiş değilim.Evet kitabın sonunda bir sebep veriyorlar da ne kadar mantıklı , Amerikan maliye sistemini bilmediğimden atıp tutmak istemiyorum.

Ama şunu biliyorum ki en azından abi kıza aşık olunca şirketi CEO ya verip bir sahil evine çekilmeye karar vermediği için mutluyum.İkinci kitabıda tüm kitabın en zekisi olduğunu düşündüğüm Gretchen için okurum.

Logan ( Temsili =) )