Michelle Hodkin-Bıçak Sırtı
Mara Dyer bir zamanlar geçmişinden kaçabileceğini sanıyordu.
Ama kaçamayacaktı. Sorunları kendi kafasında yarattığını düşünüyordu. Ama
yanılıyordu. Yaşadığı onca şeyden sonra, sevdiği çocuğun artık sır
saklayamayacağına inanıyordu. Ama aldanıyordu. Gerçekler ortaya çıkmaya ve
seçimler ölümcül sonuçlar doğurmaya başladığında Mara bu karmaşadan aklını
yitirmeden çıkmayı başarabilecek mi?
"Okuyucular hikâyenin gerçekçi ve muhteşem
kahramanlarıyla kendinden geçecek, doğaüstü kurgusuna kendilerini
kaptıracaklar."
-School Library Journal-
"Mara'nın ürpertici ve etkileyici hikâyesi bağımlılık
yapıyor. Aynı zamanda şaşırtıcı derecede romantik ve karmaşık. Hodkin
paranormal gençlik romanını tamamen kendine özgü bir seviyeye taşımış."
-Romantic Times-
"Yazarlığa yeni adım atan Hodkin tutkulu aşk hikâyesini
paranormal gizemle bir araya getirerek okuyuculara yine ters köşe yaptırıyor.
Okurlar, ilk kitaptaki gibi, psikologların sözlerine inanıp Mara'nın akıl
sağlığından şüpheye düşecek, Noah'nın gerçek niyetini sorgulayacak ve serinin
son kitabını dört gözle bekleyecek."
-Booklist-
"Serinin bu ikinci kitabı, ilk kitapta ortaya çıkan
bazı soruları yanıtlarken, okuyucuyu yepyeni sorular ve merak uyandırıcı bir
sonla baş başa bırakıyor."
-VOYA-
"Bu heyecanlı devam kitabında Hodkin okurlarını son
sayfaya kadar merak içinde bırakarak entrika ve aldatmaca yüklü bir hikâye
sunuyor. Hayranları yazarın ilk kitapta yarattığı dünyaya geri dönmenin
coşkusuyla sonunu görmek için sabırsızlanacaklar."
-Children's Literature, Veronica Bartles-
(Tanıtım Bülteninden)
Gül
Yazar üçüncü kitapta dağıttığı konuyu nasıl toplayacak merak
ediyorum.
Sibel
İlk kitabı daha çok sevmiş,bitene kadar elimden
bırakamamıştım.Bu kitapta ise bitsin artık yavvvv modundaydım.
Spolierrrrrrrr hemde çok çok spolierrrrrr
Gül
İlk kitabı (bkz)
okurken aşırı sıkılmıştım ,çünkü tüm
klişeleri yerinde bir YA idi gözümde.İlk kitabın sonunda ucundan acıcık verilen
paranormal bu kitapta tavan yapıyor ama şöyle bir durum var ki yazar bu
paranormalliğin ne olacağına karar verememiş.Hepsinden
azıcık almış.DNA ile gelen hafıza mı, aniden ortaya çıkan büyükanne ve onun
psikolojik durumu mu ve en sonunda ortaya çıkan taşıyıcılık durumu mu ? Yazar
hepsinden azıcık azıcık bahsedip ,ne yapacağına karar verememiş gibi .Yani
üçünücü kitapta sıvaması oldukça muhtemel.
Bir de Mara’nın oğlumuz hakkındaki uzun uzun düşünmeleri ve
aynı konuları temcit pilavı (
birbirlerine olan aşkları) gibi tekrarlamasalar kitap daha akıcı ve sürükleyici
olabilirdi.
Sibel
İlk kitap çoğunlukla YA ağırlıklı (klişe olsa bile güzel
işlenmişti bence) bir hikaye iken yazar ehh sonuçta bu fantastik bir seri
olduğuna göre artık bu tür konuları arttırsam iyi olur deyip 2.kitapta Gül’ün
de dediği gibi bunun ölçüsünü azıcık kaçırmış.Hikayenin giriş kısmı akıcı hah
diyorsunuz nihayet yazar birşeyler yaratmaya başlamış.Ancak sonra Mara ve Noah
arasındaki ilişkiyle alakalı öyle bir kısır döngüne giriyorsunuz ki araya ha
bire katılan paranormal olayları haa tamam şeklinde okuyorsunuz.Yaklaşık son
100-150 sayfaya kadar falan bu böyle devam ediyor.Tam aaaa ama yeter artık diye
bağırdığınız noktada neyse ki bir şeyler olmaya başlıyor da kitabın tamamını
okumayı becerebiliyorsunuz.
Yani kısaca kitabı uzatma derdiyle öpücem,öpmücem kısmını ve
diğer ilişki saçmalıklarını bu kadar abartmasa belki de böylesine
sıkılmayacaktım kitap boyunca. Yazarın tüm sayfalar boyunca ortaya serptiği
paranormal olaylar 3.kitapta doğru düzgün toparlanmazsa (çok azının
sebebini bu kitapta öğrenebildik) seri
kötüler tarafında yerini alacak.İlk kitapta dediğim serinin gidişatı 2.kitaba
bağlı lafını 3.kitap olarak revize ediyor umarım o kitapta Bıçak Sırtında
havada kalmış konular doğru düzgün bir sona bağlanır diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder