Jamie McGuire – Tesadüf
#1 New York Times Çoksatan yazarı Jamie McGuire'dan
bağımlılık yaratıcı yepyeni bir hikâye...
Erin Easter, Blackwell Lisesi'ndeki üç Erin'den biriydi; bu
üç kız sadece isimlerini değil doğum tarihlerini de paylaşıyorlardı. İlgisiz,
tek bir ebeveyn tarafından büyütülen Erin Easter, Weston Gates'e uzaktan uzağa
hayranlık duyuyordu. Erin A. ve Erin M. kasabanın iki sevilen kızıydı:
Kasabanın en zengin iki ailesinin kızları, en yakın arkadaşlar, ponpon kızlar
ve Erin Easter'ın olamadığı diğer her şeylerdi; ve Erin Easter'ın bunu
unutmasına da asla izin vermiyorlardı.
Weston Gates sevilen bir sporcuydu ve iki başarılı avukatın oğluydu. Soyadının
gerektirdiği hayatı yaşamak için kendi arzularından vazgeçmiş, günlerini
soyadının baskısı altında geçiriyor ve gizliden gizliye Erin Easter'a ilgi
gösteriyordu; onun daha farklı bir hayat yaşaması gerektiğine inanıyordu. Ve
sekizinci sınıftan beri Erin A. ile çıkıyordu. Bir tesadüf eseri akşamları Erin
Easter ile takılmaya başladıktan sonra kendi gelecek hayallerine ve duygularına
sahip çıkma cesaretini göstermeye başlamasıyla işler kendisi ve Erin Easter
için değişmeye başlamıştı.
Fakat şoke edici bir trajedi küçük kasabayı sarstığında Erin Easter'ın hayatı
mümkün olan en iyi şekilde altüst oldu. Peki, ya hayallerine kavuşmak sandığı
kadar basit değilse, ya bildiği hayat çok daha karmaşık hale gelirse?
Tesadüf, yüreğinizi ısıtıyor ve kısa bir novella olsa da Jamie McGuire'ın yazım
tarzını neden sevdiğimizi bir kez daha hatırlatıyor. Çok az kelimeyle çok şey
anlatıyor ve ben bunun her bir kısmını çok seviyorum.
-Yara, Once Upon a Twilight-
(Tanıtım Bülteninden)
Sibel
Bu yazarın en son Tatlı Yalan kitabını okumuş ve artık Jamie
abla benim için bitmiştir demiştim.Ama sonra içinde Abby ve Travis olmayan bir
Jamie McGuire hikayesi nasıldır acaba merakıyla
bu kitaba başladım.Sonuç kendin kaşındın Sibel şikayet etmeye hiiiç
hakkın yok oldu =p
Spoiler vermeyi sevmem ama bu kitabı spoilersiz yorumlayabilmem
mümkün değil,aşağıda resmen kitabı anlattım.O yüzden kitabı okumaya niyetiniz
varsa yorumumun buradan sonrasını okumak sizin seçiminiz, benden uyarması ;)
Sibel
Şimdi kitap YA klişesi fakir ama gururlu kız karakterimiz
ile iyi ve varlıklı bir aileden gelen yakışıklı, sporcu erkek karakterimiz arasında geçiyor.Ancak kurgu o kadar saçma ki
okurken ne oluyor yahu diyorsunuz. Şöyle ki bunlar 18 yaşındalar,tanışıyorlar
ama o zamana kadar ortak yaşadıkları veya ne bileyim paylaştıkları falan hiçbir
şey yok.Tersine bu Erin’i okulda herkes eziyor,aşağılıyor,küçük görüyor falan
ama oğlan o zamana kadar ağzını açıp ta tek bir laf etmediği gibi kızın ana
düşmanlarından diğer Erin’lerden biriyle de senelerdir beraber.Ancak bir gün
aniden oğlana vahiy mi geliyor artık nedir bu gidişata dur demeye ,kızı
korumaya karar veriyor.
O noktada insanın sorası geliyor haliyle şurada okulun
bitmesine yaklaşık 2 ay kalmış sonrasında herkes farklı yerlerde üniversiteye
falan gidecekken birden ne değişti.Değişen bir şey yok,öylesine dediğim gibi
bir anda Weston bu gidişata dur demeye
karar veriyor.Akabinde gizli buluşmalar,ben zaten sana anaokulundan beri aşığım
falanlar.Hadi canım diyesi geliyor insanın.Kurgunun ilk saçmalığı bu.Ama Jamie
abla bu kadar saçmalık yetmez olaya biraz daha saçmalık katayım diyerekten
doğumda (şu işe bakın ki 18 yıl önce aynı hastanede aynı günde üç kız çocuğu
doğuyor ve üçünün de adı Erin oluyor) karışan bebekler olayını işin içine katıyor.
Bahar
tatilinde Erin’lerden ikisi trafik kazasında ölüyor ve bizim Erin’in aslında
ölen kızlardan biriyle hastanede karıştığı ortaya çıkıyor.Şimdi 18 yıl bu dile
kolay az buz değil,değil mi ? Ama bizim Erin ben annemi hiçbir zaman
benimsememiştim,o da ben de birbirimizi zaten sevmiyorduk ,bu Gina denen
kadının annem olmadığını hissediyordum,bak haklıymışım şimdi zengin,iyi birer
ebeveyn olan diğer çifti saniyesinde kabullenip yanlarına taşınabilirim oleyyy
falan şeklinde olayı kolayca kabulleniyor.Ve çocukları ölen Alder çifti (bizim
Erin’in gerçek biyolojik ailesi yani) size iki çift lafım var. Velev ki
çocuklarınız karışmış ama 18 yıl diğer kızı kendi kızınız olarak
benimsemiş,bakmış,büyütmüşsünüz.Yahu insan bir kızın cenazesinin çiçekleri
solana kadar bari bekler diğer Erin’i bağrınıza basmanız için.Ayıptır yav bu
kadar çabuk unutulur,bir köşeye atılır mı diğer kız. Aaaaa bu Erin öldü… neyse
burada canlısı var gibi bir şey olmuş resmen.
Kısacası saçma sapan bir kurgu,kısa sayfa sayısından mı
kaynaklı bilmiyorum hızlandırılmış bir anlatım (yayınevi Jamie’ye 150 sayfayı
geçmesin sakın hıııııı mı demiş artık kim bilir ),birbirinden anlamsız
karakterleri ile saçma sapan bir kitaptı bence.Üstelikte seriymiş ve devamı
varmış bu anlamsız kitabın =p
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder