20 Mayıs 2018 Pazar

Sabaa Tahir-Gece Ve Ateş –Kor Serisi 2



Sabaa Tahir-Gece Ve Ateş 
Dünyada 26 dile çevrilen küller ve kor kitabinin devami
 Birçok insan zamanin engin karanliğinda küçük birer piriltidir.
Ama sen hizla yanan bir kivilcim değilsin.
Sen, yanmaya cesaret edebilirsen, karanlikta parlayan bir ateşsin.
Antik Roma’dan ilham alan, zengin bir fantezi dünyasında geçen KÜLLER VE KOR’da ailesi için savaşan köle Laia’nın ve cesur asker Elias’ın hikâyeleri anlatılıyordu.
 Ve şimdi, Elias ile Laia canlarını kurtarmak için acımasız İmparator’dan kaçıyorlar.
 AMAZON, TIME, BUZZFEED, POPSUGAR ve ENTERTAINMENT WEEKLY tarafından yılın en iyi kitapları arasında gösterildi!
 “Son sayfasına kadar adrenalin düşmüyor!”
Buzzfeed
 “Muhteşem.”
Entertainment Weekly
 “Önceki kitaptan daha da tehlikeli… Çok heyecanlı!”
Publishers Weekly
 “Aksiyon dolu, nefes kesen bir hikâye.”
Booklist

 “Kusursuz.”
Kirkus




Gül
Evet güzel ama hala, hala, aklıma takılan yerler var

Sibel
Güzeldi ama aklımda nedense daha güzeldi diye kalmış…



Gül
Feci  Spolier
Yalan yok bu kitapta ilk kitaptan daha çok uyuz oldum Laia'ya. Midem düğümlendi ,midem kasıldı midem vs vs kitabın ya da serinin sonunda ülser olması garanti.Ama sinir olduğum bu değil .Kitap üç kişinin gözünden ve anlatımından okuyoruz. Helene,Elias, Laia .Nedense Laia nın gözünden okuduğumuz her bölümde sıkıldım .Yazarın başarısı mı acaba, yoksa ben uyuz olduğum için mi bilemiyorum ? Bu kitapta en az kayıpla atlatan o olmasına rağmen nedense hala mızmız.Ve şöylede birşey var ki Elias abisini kurtaramayacak duruma gelse direk satacak Elias'ı.Hatta Keenan'a bile bu şekilde açıklıyor Elias'la birlikte olmasını.
Elias yeminle bu çocuk evliya falan.Laia'ya tahammül ediyor ve neden bilmiyorum bir de aşık ona.Çektiği acılar çok ciddi onunda kayıpları var ama hala hala görev adamı . İlyas diyince daha bir bizden geldi yavrucak .İnsan bu kadar az kelimeyle bu kadar çok şey nasıl anlatır bebişim ya .Elias <3 <3 <3
Helene ; ah yavrum ah.Bundan sonra ne yapsan haklısın .Elias ı sen hak ediyorsun bence ama ne yaparsın gönül bu nereye konacağı belli olmuyor.


Kafama takılan yerler gelince :
1) Cinler ve ya ifritler neden birden hareketlendiler.Bu gecegetiren yüzünden mi? Ruh çağırıcı; gecegetiren için  bizim kralımız çok güçlü gibi bir şey diyor ama sonra da gücünü kazanıp cinleri serbest bırakacak diyor?
2) Elias haklıymış bu kahinler bildiğin şerefsiz Helene nin bildiğin hayatı ile oynadılar.Neden ? İmparatorluk için ,hangi imparatorluk len yediniz 2 gencin hayatını.
Ben bu seriye üç kitap diye başlamıştım dörde çıkmış iyice sinirlendim.



Sibel
Epik fantastiklerde önceki kitapları tam detaylı hatırlayamayınca içime sinmiyor yeni kitaba başlamak. Her ne kadar Gül ikinci kitapta hatırlatmalar var dese de yine de ilk kitabı yeniden aldım elime ve baştan okudum. Zamanında mutlaka okunmalı diye derecelendirdiğim kitabı bu sefer o seviyede beğenemedim nedense. Gerçi hala güzeldi ama olmuşşş seviyesinde =)
Gelelim bu kitaba. Kitabı ilk Gül okudu ve okurken bana sürekli ‘salak Laia ,<3 Elias’ diye mesajlar attığı için ne yaptı bunlar acaba merakı ile başladım okumaya. İlk kitapta da Laia’ya sinir olan Gül’ün aksine ben her iki kitapta da Laila’da öyle çok sinirlenecek bir taraf bulamadım açıkçası. Evet birkaç konuda karar veremedi vs ama o konularda açıkçası ben de sürekli fikir değiştirip durdum okurken. Ve Elias evet sadık,güvenilir,akıllı yani kısaca hayran olunacak bir karakter ama öyle team Elias kurayım, elime pompomlar alıp tezahürat yapıp kalpler atayım derecesinde de bayılmadım. Haaa ben de Helene ve Elias’ı çok yakıştırdım birbirlerine ama yazar böyle kurgulamış deyip okudum çok da takılmadan.


Bunun dışında geneli itibariyle sıkılmadan okudum ama dediğim gibi ‘vayyyy canına ‘ diyecek seviyede de değildi. Kabul etmek gerekir ki değişik bir konu ve kurgu.Bu bile serinin okunması için bir sebep bence. Ancak o sondaki kısım bana biraz Karayip Korsanlarındaki Will Turner’ın durumunu çağrıştırdı.

Spoiler vermemeye çalışıyorum ama Gül’ün sorduğu soruya spoiler vermeden cevap vermek mümkün değil.O yüzden buradan sonrasında spoilere dikkat ! Bu soruya benim şöyle bir cevabım var ;
1) Gecegetiren Lordu zamanında evet çok güçlüymüş. Ama alimlerin yaptığı silah yüzünden halkı (yani cinler. İfritler farklı onlar daha alt tabaka ve onlar esir değil) katledilmiş ve kalan kısmı da ormanda tutsak kalmış. Bunu ortadan kaldırması için ihtiyacı olan Gümüşün çoğu parçalarını seneler içinde toplamış. Tamamını topladığında bu silahın yarattığı etkiyi ortadan kaldırıp halkını özgürlüğe kavuşturacak.

Gül ün cevabı ;o kaa sını anladım ,Bilal e açıklar gibi açıkladığın için sağol ama ruh çağırıcı  hala çok güçlü diye bahsediyor bana neler yaptı bilemezsin  vs vs güçlü ki şekil değiştirip  geziyor ,hem güçlü diye bahsediliyor hem güçsüz ona takıldım ben.
Sibel'in tepkisi ; Gözlerini deviren emoji (Eskiden çok güçlüymüş, şu anda eski gücüne sahip değil)

2) Elias’a ben de katılıyorum, kahinler harbi şerefsiz =) Ama burada kafaya takılacak, mantıksız bir durum yok. İmparatorluk önemli diyorsa yazar önemli. Biz sinir olabiliriz duruma ayrııııı =D

Gül'ün cevabı:Kahinler hala aynı tutarsızlık içinde kaderle elleşemeyiz,ama Helene'nin hayatına sürekli bir müdahale içindeler.

Serinin 4 kitaba çıkmasına ben de biraz bozuldum. Umarım gereksiz uzatmalar olmaz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder