Jenny Han – Sevdiğim Tüm Erkeklere
(To All the Boys I’ve
Loved Before Serisi 1 )
Sandy Hall – Başka Türlü Bi’şey
Jenny Han – Sevdiğim Tüm Erkeklere
To All the Boys I’ve Loved Before Serisi 1
Ya şimdiye dek âşık olduğunuz her erkek onlar hakkında ne
düşündüğünüzü öğrenseydi?.. Hem de hepsi aynı anda!
Lara Jean aşk mektuplarını annesinin verdiği bir şapka kutusunda saklıyordu.
Bunlar başkasından aldığı mektuplar değil, kendi yazdıklarıydı. Sevdiği her
çocuk için bir; toplam beş tane. Yazarak kalbi ile ruhundakileri dışarı
dökebiliyor ve gerçek hayatta asla söyleyemeyeceği duyguları mektuba
aktarabiliyordu çünkü onları sadece kendisi görecekti. Tabii bu gizli mektuplar
postalanınca durum değişti ve böylece Lara Jean'in hayali aşk hayatı birdenbire
kontrolden çıktı...
"Yazarken kendimi hiç tutmuyorum. O kişi asla okumayacakmış gibi yazıyorum
çünkü asla okumayacak. Tüm gizli düşüncelerimi, tüm gözlemlerimi, içimde
biriktirdiğim her şeyi mektuba döküyorum. Bitirdiğimde zarfı kapayıp adresi
yazıyorum ve şapka kutuma koyuyorum. Düşünürsek tam manasıyla aşk mektubu
sayılmazlar. Artık daha fazla âşık olmak istemediğim zaman yazıyorum. Veda
etmek için. Çünkü yazdıktan sonra beni tüketen bu aşk tarafından tüketilmem
sona eriyor. O da benim gibi muzla mı sever diye düşünmeden mısır gevreğimi
yiyebiliyorum; aşk şarkılarına onu anmadan eşlik edebiliyorum. Eğer aşk ele
geçirilmeyse, mektuplarım da benim şeytan çıkarma ritüelim sayılabilir.
Mektuplarım beni özgür kılıyor. Ya da en azından öyle olmasını umuyorum."
Sibel
Ben sevdim bu yazarı
Yazarın daha önce Artemis’ten çıkan kitabını beğenmiş biri
olarak bu kitabını da merak ettim haliyle. Ancak konuyu okuduğumda neden
bilmiyorum karakterlerin daha yaşlı olacağını düşünmüştüm. Bu yüzden kitaba
başladığımda ergen kızımızı okuyunca her halde önce kadının çocukluğunu
okuyacağız gibi saf düşünceler içindeydim.Ancak bir süre sonra hikayenin karakterlerinin
ergen oldukları kafama dank etti =D Amaaaa yanlış anlaşılmasın güzel bir hikaye
idi.Sıkılmadan,beğenerek okudum.Bu arada yazarın diğer kitaplarının Pegasus’tan çıkması Artemis’e göre
bir nebze daha iyi sanırım…
Gül
Öbür kitabından kesinlikle daha iyiydi
Diğer kitabında bir “eeee” duygusu oluşmuştu.Bu daha derli
toplu,olan biten birşeylerin olduğu,süper bir ablanın peşinden gelen ortanca
kız kardeş olmanın sıkıntısını yaşayan bir kızın hayatını okuyoruz.Gayet
keyifli anlatmış yazar ,hatta kız-erkek ilişkisindeki anlatımının daha da iyi
olduğunu söyleyebillirim .
Sandy Hall – Başka Türlü Bi’şey
Yaratıcı yazarlık
hocası, kurye, Starbucks baristaları, esas oğlanın en iyi arkadaşı, esas kızın
oda arkadaşı ve bahçedeki sincabın ortak bir noktası var: Hepsi Gabe ile
Lea'nın birlikte olması gerektiğini düşünüyor.
Birlikte yaratıcı yazarlık dersi alan Lea ve Gabe aynı zevkleri paylaşır, aynı
Çin yemeğini sipariş eder ve aynı mekânlarda takılırlar. Ne yazık ki Lea biraz
kendi halinde, Gabe ise çekingendir ve ikisi de ilk adımı atabilecek gibi
görünmemektedir. Fakat aralarında bir şeyler vardır ve onların dışında herkes
bunun farkındadır. Yaratıcı yazarlık hocaları ikisini bir araya getirmeye
çalışır, Starbucks'taki barista ilişkilerini dizi gibi izler, otobüs şoförü
karısına onlardan bahseder, restorandaki garson onları hep aynı masaya oturtur.
Hatta okulun bahçesindeki sincap bile iki gencin birlikte olması gerektiği
kanısındadır. Peki, herkesin inandığı bu aşka Lea ile Gabe de inanacak mı?
Sibel
Naif,sevimli,hoş bir aşk hikayesi idi.
Okuyanlarınız bilir Jennifer Mathieu’nun Alice Hakkındaki
Gerçek kitabında hikayeyi Alice ile ilgili 4 karakterin ağzından anlatılarak
dinliyorduk.Bu kitap ta o tarz.Ama bu sefer 4 değil 14 karakter var çiftimizin
hikayesini anlatan (buna bahçedeki bank ve sincapta dahil =D ). Ama gözünüz
korkmasın yazar hikayenin kurgusunu ve geçişleri öyle güzel yapmış ki hiç
zorlanmıyorsunuz okurken. Kitabı sonuna kadar sıkılmadan, yüzünüzde hafif bir
tebessümle okuyup bitiriyorsunuz.
Gül
Bir ara ''hadi hadi''
diye benimde bağırasım geldi.
Sibel zaten denilecekleri demiş.Klişe bir konu nasıl farklı
yazılır “işte böyle“.Konu kesinlikle klişe kız ve oğlan üniversitede
tanışır.Ve olaylar gelişir.Bunu kız ve oğlanın ağzından anlatırsanız bilindik
bir hikaye olur,bank ve sincap dahil bir sürü farklı karakterlerden kendi
hikayeleri ile birlikte anlatırsan güzel bir kitap olur.
Lauren Myracle-Bizim Sonsuz Anımız
Aşkın bir anı bile sonsuzlukta parıldar
Hayatın gerçekten başladığı dönemde geçen bir ilk aşk
hikâyesi...
Wren Grey örnek bir
evlattır. Ailesi için bu, tüm derslerinden en iyi notları alması, hiç erkek
arkadaşı olmaması, üniversiteye erken kayıt yaptırması anlamına gelir. Ancak
lise mezuniyeti yaklaştıkça Wren, ailesinin onun geleceğine dair planlarıyla
kendisininkilerin örtüşmediğini fark eder. Kendi isteklerinin peşinden koşması
gerektiğini bilmektedir ama bu isteklerin tam olarak ne olduğunu bilmeden bunu
nasıl yapabilir?
Öte yandan Charlie Parker ne istediğini gayet iyi
bilmektedir. Hassas ve sorunlarla örülü bir geçmişi olan Charlie, Wren'i ilk
gördüğü andan beri sevmektedir. Ama Wren gibi bir kızın ondan hoşlanması
imkânsızdır… en azından Charlie'nin olduğunu sandığı gibi birinden. Ancak bazı
şeyler insanın kaderinde yazılıdır...
Gül
Güzel naif ( tamam o
kadar naif değil) yaşlarına göre duyguları olan ve davranan güzel bir aşk
romanı ,böyle şu andaki gibi yağmurlu bir günde elde kahve okumak için bence
ideal.
Sibel
Kitabın yarılarına falan geldiğinde Gül’e kitabı tarif
ederken sevimli,hoş bir aşk hikayesi dedim.Ama ondan sonra ne olduysa
karakterlerin ergen hormonları falan coştu herhalde olayın içine fazlasıyla +
sahneler girince haydaaa oldum açıkçası.Hikaye sonuna kadar aynı naiflikle
devam etseydi daha çok beğenebilirdim.Ama şu haliyle de çok kötü
değil,sıkılmadan okunabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder