Elle Casey- Vegas’ta Olan Vegasta Kalır
Bir erkeği gördüğünüz an kendinizi ona ait hissetmek yerine,
onun size ait olduğunu hissederseniz, ne olur?
Andie, hukuk fakültesinin parti kızından başarılı bir
avukata dönüşmüştür. Üniversite yıllarında yaptığı tüm o çılgınlıkları bir
kenara bırakıp işine konsantre olmuş ve neredeyse şirkete ortak olabilecek
kadar ön plana çıkmıştır. Eskinin aşırı sosyal günleri uzakta kalmıştır. Artık
düzgün bir ilişkisi olan ve yoğun çalışan bir kadındır. Ta ki, sevgilisi onu
hiç beklemediği bir şekilde terk edene kadar...
Yaşadığı kötü ayrılığın ardından sosyalleşmek için gitmek
zorunda kalacağı ilk yer, en yakın arkadaşının bekârlığa veda partisidir. Ancak
parti Las Vegas’ta yapılacaktır. Üniversite günlerindeki eğlence dolu haline
selam göndermek isteyen Andie, partide çılgınca eğlenmeye ve üzüntülerini
unutmaya kararlıdır. Bu eğlence fikrinin içine, Vegas’ın çılgın gecelerinden
birinde tanıştığı Mack’le bir gece geçirmek de dahildir. En azından Andie,
bunun bir geceyle sınırlı kalacağını düşünmektedir. Ancak Vegas sürprizlerle
dolu bir şehirdir ve hem Andie hem de Mack için, fazlasıyla şaşırtıcı bir
sürpriz hazırlamıştır.
Gül
Artı sahneli çiftlikte geçen beyaz dizi
Sibel
Evet çok klişe bir konuydu ama ben sevdim =D
Olmuşa yakın |
Gül
Yine bir GoodReads e inanma hadisesi ,konu oldukça sıradan
ama GR puanı 4 olunca herhalde içinde değişik bir şeyler var dedim.Varmış;
içinden çiftlik beyaz dizisi çıkıyor ,porno ile birlikte.Ben öyle kafası
kıyakken ilk görüşte aşka inanacak kadar genç değilim. Hele aradan iki sene
geçip duyguların aynı kalması …hımmmm hiç inanadırıcı değil.Mack ın iki yıldır
duygularının hiç değişmemesinin zavallının çölün ortasında fazla tek başına
zaman geçirmesine bağlarım ancak.Deli dumrul bir aşka değil.Orta karar bir
çitlik aşkı hikayesi bile değil bence,
ki okumuş ,iş sahibi hatunların bir çiftliğe gidip” yaa cidden şehirde hayat
yok ben bu kuş uçmaz kervan gezmez yerde çok mutlu olacağım” demesine pek
inanmıyorum nedense .
Sibel
Feci şekilde klişe bir konu ve Gül’ün yukarda bahsettiği
normal bir insana asla mantıklı gelmesi mümkün olmayan şeylerle dolu olmasına
rağmen ben sevdim açıkçası. Andie’nin salaklıkları, verdiği tepkiler, söylediği
sözler falan kitabın başından sonuna kadar kıkırdayarak okudum. Bazen kitapları
çok fazla kurcalıyoruz (huyumuz kurusun detaycı ve mantıklı kadınlarız)
klişe,mantıklı değil vs diyerek. Ama kimi vakit te çok kurcalamadan okuduğunuzda
sadece sizde bıraktığı etkiye göre de değerlendirmek lazım hikayeleri.Bu
kitapta öyle yaptım ben.Klişelere,mantıksızlıklara gözümü kapayıp okudum ve
yüzümde tebessümle bitirdim kitabı.Gerçi bunu yazarın yazım tarzı ve kızın
komiklikleri sayesinde yapabildim elbette.Yoksa onlar olmasa ne kadar zorlasam
da Polyanna olmayı beceremezdim =D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder