Ateş Serisi 9
Renee Andieh – Gül ve Hançer
The Warth and the Dawn Serisi 2
Aslında ikimiz beraber başladık bu serilere ama ben havlu attım, Sibel devam ediyor. Evet evet KMM yi bıraktım son kitap beni çok sıkmıştı, bu kitabı da önce Sibel okuyup ehhhh deyince, içimde az olan okuma isteği de tamamen bitti.
Karen Marie Moning – Ateş Şarkısı
Ateş Serisi 9
Mutluluğu beklemekle ancak ömrünü tüketirsin. Önemli olan, o mutluluğu bir savaşın ortasındayken bulabilmek.
Mutluluğu beklemekle ancak ömrünü tüketirsin. Önemli olan, o mutluluğu bir savaşın ortasındayken bulabilmek.
Mac, Barrons, Ryodan ve Jada dünyanın kontrolünü yeniden kazanmaya çalışırken
düşmanlar müttefik oluyor, doğru ve yanlışın, ölümle kalımın, arzuyla aşkın
arasındaki çizgiler anlamını yitiriyor. Dublin’in üstündeki kara delikler
dünyayı yok etme tehdidiyle yükselirken en büyük tehlike MacKayla Lane’in
içinde ortaya çıkıyor: Sinsar Dubh, bedenini ele geçirdi ve doymak bilmez güç
arzusuyla her şeyi yakıp yıkmaya kararlı.
İnsanlığın ve Fae’nin kaderi, kitabı yok edip Yaradılış Şarkısı’nı geri almaya
bağlı. Ancak bu amaçlara ulaşabilmek için sidhe-kâhinlerin, Dokuzlar’ın, Seelie
ve Unseelie’nin iş birliği yapması ve kaçınılmaz seçimlerle yüzleşmesi
gerekiyor.
Bu kez fedakârlık olmadan başarı, risk olmadan kazanç, geri dönülmez kayıplar
olmadan zafer yok. Mac’in ruhu için verilen savaşta, her kararın akıl almaz bir
bedeli var.
“Mac ve Dani’nin dünyayı kurtarmaya çalıştığı bu zekice kurgulanmış, heyecan
verici, sarsıcı hikâye sizi büyüleyecek. Serinin hayranları her andan, her
sayfadan büyük keyif alacak. İnanılmaz yetenekli Karen Marie Moning’in
sürprizleri bitmiyor.”
—USA Today
Sibel
Yok yavvv içimde sıfır heyecan kalmış seri için.
Ben ki kitap çıkana kadar hop oturup hop kalkan, çıktığı an
Alfa Yayınlarını taciz edip kitap daha stoğa girmeden kargoya verdirten, elime
ulaştığında dünyadan kopup bitirene kadar delicesine okuyan insan bu kitabın
çıkacağını duyunca ‘haaa öyle mi çıkıyor muymuş’ diye tepki verip, çıktıktan
anca 1 hafta sonra denk geldiği için alıp, aldıktan 1 hafta sonra oflayarak
okumaya başlayan ve kitabı zorlayarak 5 günde falan bitiren bir insana
dönmüşüm.
Üstteki rekor uzunlukta cümlemden sonra yorumum oldukça kısa
olacak. Yazar seriyi uzattıkça bütün karakterler ve kurgu iyice sapıtmaya
başlamış. Mac salaklaşmış, Dani/Jada karizma yerlere düşmüş, Tanrı desen oldu
mu hiç öyle, hele o sonu amannn Allahımmm. Daha öncede söylediğim gibi seriden
sıkıldımmm. Bütün kitap boyunca aklımdan sürekli şöyle geçirdim ‘Aslında bu
kitap yoğğğğğ, Jerichom Barronsum hala çatıda mangal yapıyor, tralla laaaa….. ‘
Renee Andieh – Gül ve Hançer
The Warth and the Dawn Serisi
2
Gök ne kadar karanlıksa yıldızlar da o kadar parlar…
Savaşın eşiğindeki topraklarda Şehrazad çok sevdiği kocası Horasan
Halifesi’nin yanından ayrılmak zorunda kalır. Bir zamanlar korkunç acılar
yaşatan kalpsiz bir katil olduğunu düşündüğü Halid’in sırları ortaya döküldükçe
karşısında sıradışı bir adam ve karşı koyamadığı bir sevgi bulmuştur. Ancak bir
lanet yüzünden Halid’le yolları sonsuza dek ayrılmak üzeredir.
Ailesiyle tekrar bir araya gelen Şehrazad’ın sığındığı çölde, Halid’e karşı
gelip imparatorluğu yıkmak için hazırlık yapan bir ordu da toplanmaktadır.
Üstelik başında Şehrazad’ın çocukluk aşkı vardır. Sevdiklerine duyduğu sadakat
yüzünden köşeye sıkışan Şazi, içindeki sihri kullanarak bu korkunç laneti yok
edip yaklaşan savaşı engelleyebilmek için bir başına yola çıkar. Fakat hayatta
kalabilmek için kendi düşmanlarını da yenmelidir.
Gazap ve Şafak’la başlayan macera,
Şehrazad’ın en büyük aşkına tekrar kavuşabilmek için her şeyi riske attığı bu
kitapla sona eriyor.
“Ateşli bir romantizm, cesur bir kadın kahraman, değişken
sadakatler…
Tabii bir de sürprizler.”
Booklist
“Kılıç düelloları, sırlar ve fedakârlıklarla dolu bu fırtınalı kitapla
Renée Ahdieh hayal gücünün sınırlarını zorladığı seriye şahane bir son
yazmış.”
USA Today
Sibel
Güzeldi ama ilki kadar değil.
İlk kitap Gazap ve Şafağı hiç beklemediğim kadar beğenince devam kitabının
çıkacağını duyduğumda oldukça sevindim. Hatta araya zaman girdiği için tatil
dönemini fırsat bilip ilk kitabı yeniden okudum (yine beğendim =D ). Neyse bu
kitaba başladım ancak kurgu çok ağır ilerlediği için biraz sıkıldım doğrusu.
Kitabın neredeyse yarılarına gelmeme rağmen şöyle dişe dokunur bir şey olduğu
yoktu. Dedim tamam ara kitapsın ama bu kadar da sallanma… Sonrasında ise kurgu
azıcık hızlandı ama bu seferde kitap bitti. Hatta komple seri bitmiş (bu arada seri novellalar hariç 2 kitapmış,ara
kitap olma bahanesi de yok yani). Kurguda olaylar kitabın yarısına kadar ağır aksak ilerleyip
sayfa doldurmaktan öteye geçmemişti. Ama aslında uzatılacak, detaylandırılacak bir sürü konu vardı
ki onlar da hop diye geçilmişti. Sonuçta evet okunuyor ama ilki kadar zevk
vermiyor bence. Bu arada Şehrazad’ın anlamsız şımarıklıkları ve çirkefleşmeleri
de çok gereksiz olmuştu, ilk kitaba yakıştıramadım doğrusu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder