Eski alışkanlıklara
karşı yeni başlangıçlar…
Oyunun gidişatını etkileyecek, kimsenin
aklına gelmeyen bir taş…
Ve sonucu değiştirecek beklenmedik bir
hamle!
Claire, korkuları ve güçsüzlüğü ile yüzleşti. Şimdiyse gerçek hisleri ile
hesaplaşmak zorunda. Yeni keşfettiği bu güç, Tony'yi dizleri üzerine çöktürmeye
yetecek mi? Yoksa bir kez daha o karanlık esarete boyun eğen kendisi mi olacak?
Geçmişin günahları bir bir ortaya dökülürken, yıllardır gömülü kalmış sırlar da
açığa çıkıyor.
Claire ile Tony'nin hayali satranç oyununda bu kez atılacak her adım çok daha
tehlikeli ve her hamle, bir öncekinden daha riskli. Özgürlük, huzur, aşk… Artık
bunların hiçbir önemi yok, çünkü Claire'in kaybedecek çok daha önemli bir taşı
var. Ve onu korumak için her şeyini feda edebilir.
Tutku Oyunları'nda üçüncü round başlıyor.
İlk kitap yorumu için tık tık
İkinci kitap yorumu için tık tık
Heyecanla bir dizi seyrederken araya uzuuuuuunnnn bir reklam
girip sonrasında seyretmeye devam etmek gibiydi bu kitabı okumak.Hala kızgınım
Arkadya Bitter’e 2.kitabı ikiye bölmesinden dolayı. Zira kitabı unutmaya
başlamışım bile ki bu kitabı okurken arada durup ne olmuştu yahuuu diye
düşünmem gerekti hatırlayabilmek için.
İkinci kitaba yaptığım yorum bunda da geçerli (heyecanın
devam etmesi yani) ki ne de olsa aslında tek kitaplar =D Ancak gün geçtikçe
Tony’nin yımışaması azıcık beni rahatsız etti doğrusu.Ben Tony’yi o eski
karakteri ile sevmiştim (aman ne iyi adam şeklinde değil de yaratılan karakterin
ilgi çekiciliği anlamında sevmek). Eee bu yumuşamaya bağlı olarak da sanırım
Sophia ile durum da diğer iki kitapta verilen izlenime ters olarak farklı bir
noktaya bağlanıyor.Dolayısıyla o konuyla ilgili benim aklıma takılan sorular da
boşa çıkartılmış oluyor. Kitabın sonu yine bazı mantık hataları ve hadi canım
şeklinde bitiyor ama öğrendik ki yazar devam kitabında bu açıkları bir yere
bağlayacak (diye umuyorum en azından).O yüzden şimdilik sesimi çıkartmıyorum =D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder