Üç Olmuş ya da Olmak Üzere
Olmuş demişiz bu kitaplara ya da neredeyse olacak =)
Denise Grover Swank-Yirmi Sekiz Buçuk Dilek
(Rose Gardner Mystery Serisi 1)
R.L. Mathewson – Baş Belası Yan Komşum (Neighbor from Hell Serisi 1 )
Tracy Bloom – Salı Günleri Kimse Seks Yapmaz
Denise Grover Swank-Yirmi Sekiz Buçuk Dilek
Nereden başlayacaktım?
Listemden elbette.
Her zaman yapmak istediğim
ama denemekten korktuğum şeylerden…
Rose Gardner
olacakları önceden görme konusunda doğuştan yeteneğe sahip, genç bir kızdır.
Fakat şimdiye dek hep başkalarına dair, çoğu zaman saçma sapan –birinin
tuvaletinin taşması gibi– olayları görmüş, kendisiyle ilgili herhangi bir
görüntüyle karşılaşmamıştır.
Ta ki kendi ölümüne şahit olana kadar…
Yirmi dört yıllık
hayatını boşa harcadığını fark eden Rose, malum olay gerçekleşmeden önce, çok
isteyip de yapamadığı şeylerin listesini çıkarır. Yan dairelerine yeni taşınan
yakışıklı komşusu Joe da bu maddeleri hayata geçirmesi için ona yardımcı olur;
Rose’un erkeklerle daha çok şey yaşamak istediğini belirttiği madde hariç!
Gelgelelim, bu yaşına kadar ona her şeyi yasaklayan ve kötü davranan annesi
onun yerine öldürüldüğünde ortada daha önemli bir gerçek vardır: Rose,
cinayetin baş şüphelisidir.
Diğer yandan, peşine
düştükleri şeyin Rose’da olduğunu düşünen birileri ne pahasına olursa olsun onu
ele geçirmekte kararlıdır.
Genç kız artık bakire ölme endişesinin yanı sıra çok daha
ciddi sorunlarla karşı karşıyadır.
Orta Şekere yakın |
Gül
Severek okudum
Başta seri yazdığını ve kızın adı ile olan bir seri olduğunu
gördünüz değil mi ? Güzel bundan sonra yazacaklarım spolier değil demektir.
Yazarın Chosen serisinin bu seriden daha düşük puanı
olmasına şaşırdığımı söylemeliyim.İki farklı tür ama o bence daha iyi
konuydu.Yazar çok inandırıcı ,hikayeyi kızın ağzından dinliyoruz ve ben bir ara
kitabın seri olmasına rağmen ciddi ciddi kız ölecek diye düşündüm.Kitaplar
birbirinden bağımsız ve şu ana kadar 9 kitap yazılmış buçuklar
hariç.Karakterler arasındaki konuşmalar ( kadın-erkek) on numara beş yıldız
.Eğlenerek ,keyif alarak okuyorsunuz .Ama erkek karakter çok iyi çizilmemiş
bazı olaylar dolayısıyla sanırım ,bir sonraki kitapta abi hakkındaki fikrimi
beyan ederim artık.
Sibel
Aşk hikayesi içine polisiye girmesinden çok hoşlanmasam da
sıkılmadım okurken.
Bence de Chosen serisi çok daha iyiydi.Ama daha ilk
kitap,bakalım belki daha sonra daha güzelleşir bu seri de.Hikayenin polisiye
olmayan kısmı gayet başarılıydı.Kızın ve oğlanın davranışlarını, konuşmalarını,
yaşadıklarını falan okumak keyifliydi.Ama hikayenin polisiye kısmı biraz havada
kalmış gibi geldi bana. Çok iyi kurgulanmadığını düşünüyorum açıkçası.Spoiler
vermeden bunların ne olduğunu söyleyebilmem mümkün değil ama kitap maceradan
çok aşk hikayesi olarak okunursa daha çok beğenileceğini düşünüyorum.
R.L. Mathewson – Baş Belası Yan Komşum
Jason'ın, Haley'nin hayallerinin işini ve hayallerinin evini
kâbusa çevirmesi uzun sürmemişti. Adam tam bir barbardı. İşte sürekli onun
kendisinden kâğıt, kalem, kitap gibi şeyleri, hatta masasını "ödünç"
almasıyla uğraşmak zorunda kalıyordu. Fakat evde işler çok daha kötüydü. Haley
son beş yıldır, dışarıda asılı çamaşırlarına takılan ve evinin etrafına saçılan
paintball toplarıyla, gürültülü müzikler ve partilerle, iki kez çiti tırmanıp
Haley'nin havuzunda yüzmeye çalışan çıplak insanlarla, gecenin üçünde sarhoş
bir halde oynanan basketbol oyunlarıyla, kadınların Jason'ın ön bahçesinde
sinir krizi geçirmesine ve bazen pislik herif çıkıp onlarla ilgilenmeyi
reddettiğinde onun bahçesinde kriz geçirmelerine katlanmıştı.
Sürekli itilip kakılan taraf olmaktan bıkan Haley değişecekti ve işe
komşusundan başlamaya karar verdiğinde hızla Jason'ın dünyasına çekileceğini
hiç hesaba katmamıştı. Fakat onun bir planı vardı ve baş belası yan komşusunun
cazibesine kapılıp oyununa gelmeye hiç niyeti yoktu.
Jason'ın beklediği son şey ise bahçesinden söktüğü alelade çiçekler yüzünden
utangaç yan komşusunun kendini kaybetmesiydi. Kısa süre içinde onu kanatları
altına almaya karar verdiğindeyse hayatına ne kadar rahatça uyduğunu fark
etmeye başlamıştı. Artık tek yapması gereken tüm bunların bir oyun olmadığına
onu ikna etmesiydi.
Sibel
Komik,eğlenceli bir kitaptı.
Kitabın neredeyse başından sonuna kıkırdayarak okudum.Evet
bazı şeyler abartılmıştı (Jason’ın yemek olayı gibi) ama olayın komikliğini
bozmadı benim açımdan.Kızın ani karakter değişimi ve 5 senenin ardından çok
kısa sürede oluşan mucizevi yakınlık azıcık limoni bir tat verse de kitabı
başladığım gibi bitirdim.Sıkılmadan,severek okudum.Sayfa sayısının çok fazla
olmaması ve gereksiz uzatılmaması da bunu sağlamış olabilir.
(aşağıdakine bakmayın,bu ara depresif ruh halinde gülmesi
zor o yüzden =p )
Gül
Abartmayalım okunabilir bir kitaptı .
Yalan yok kötü bir moralle ve uykusuz olarak başladım
kitaba.Ama komedi kitapları bu yüzden okunmaz mı ? Keyfiniz yerine gelsin
diye.Yalan yok kıkırdamadım ,tebessüm ettiğim yerler oldu ama kabul edelim bir
Sophie Kinsella kitabıda değil.Kızın
durup dururken “ Artık Yeter “ haline gelmesi,kızın ve adamın arkadaşlıklarının
aşırı hızlı ilerlemesi,adamın kadınlara yaklaşımı belli iken Haley i erkek gibi
görmesi vs vs çok mantıklı değildi.Tamam bu tarz kitapta çok mantık aranmaz
,okunur geçer bende öye yaptım ama sanırım birde anlatım tarzıda battı bana
,(Evet kabul uyuz bir zamanımdayım )
Orta Şekere Yakın |
Tracy Bloom – Salı Günleri Kimse Seks Yapmaz
Çilginlik Bu! Tek gecelik bir hatanın böyle bir kaosa yol
açacağını kim tahmin edebilirdi ki?
Lisede tutkulu bir aşk yaşayıp olaylı şekilde ayrılan Matthew ile Katy yıllar
sonra tesadüfen karşılaştıklarında ne olduğunu anlamadan kendilerini yatakta
bulurlar ancak ertesi sabah bu hatayı sonsuza kadar unutmaya karar verirler. Ta
ki sekiz ay sonra doğuma hazırlık kursunda birbirlerini görene kadar…
İki tarafı da şaşkına çeviren bu karşılaşma, Katy'nin aklına kâbus gibi bir
kuşku düşürür: Karnındaki bebek birlikte yaşadığı sevgilisinden de olabilir
Matthew'dan da! Diğer yandan Matthew da bu olasılığı aklından çıkaramaz ve ikiz
bekleyen karısı ile gençlik aşkı Katy arasında, çifte babalık kriziyle aklını
oynatma noktasına gelir. Peki, bu korkunç karmaşadan bir çıkış yolu var mıdır?
"Bu kitap tam bir komedi bombası. Aklınızı başınızdan alacak!"
-Marie Claire-
"Çok iddialı! Kesinlikle hayal kırıklığına uğratmıyor."
-New! Magazine-
"Marifetli, edepsiz, zekice!"
-Sunday Mirror-
"Okurken durduk yere öyle çok kahkaha attım ki etrafımdaki insanlar
durmadan neye güldüğümü sorup durdu."
-Megan Reading in the Sunshine-
Orta Şekere Yakın |
Sibel
Önyargı kötüdür =p
İçinde aldatma,aşk üçgenleri vb bulunan hikayeleri çok
sevmem,asabım bozulur.Keza bu kitabın konusunu okuyunca da bu yüzden burun
kıvırıp okumayı pek düşünmemiştim.Ama yorumlardaki güldüm,kahkaha
attım,eğlencenin dibine vurdum vs gibi cümleleri okuyunca hadi dedim bir şans
vereyim.İyi olmuş çünkü ben de keyifle okudum kitabı.Çoğu yerde kıkırdadım
(kahkaha atacak kadar değil ama =D ) ,eğlenerek okudum.Yazarın dili de akıcı
idi.Konu da klişe olmayınca kitap aktı gitti, başından sonuna sıkılmadan okuyup
bitirdim.Demek ki neymiş ; önyargı kötüdür =p
Gül
Çok bir şey beklemeden okunulursa sıkılmadan okunacak bir
kitap.
Konusunu okuduğumda yok ben bunu okumam dedim.Malum sebep
,aldatma vs vs bunlar hoş şeyler değil.Tam bu sebeple erkek karakteri sevmedim
,ama aslında aşırı derecede gerçekçi anlatılmış bir karakter.Kitaptaki tüm
karakterler öyle .Hiç biri için hafifletici sebepler bulmak ya da “temizlemek”
için uğraşmıyor yazar.Size de keyifle okumak zaman zaman gülümsemek (
kıkırdamak ehhh benim için fazla )kalıyor, yaz
için ideal bir kitap,kumsalda ya da evde sıcakta pişerken akıcı okunup
bitecek bir kitap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder