Jennifer L. Armentrouth – Unutuluş
LUX serisinin efsanevi aşk hikâyesi Obsidiyen'i, bir de
büyüleyici kahramanı Daemon Black'ten dinleyin!
Katy Swartz'ın yan eve taşındığını öğrendiğim an, belanın geldiğini anladım.
Dünya denen bu yerde, bela en son istediğim şey. Halkım buraya 13 milyar ışık
yılı uzaktaki Lux gezegeninden geldi ve bildiğim tek şey varsa, o da insanlara
güvenilmeyeceğidir.
Ama Kat'in çekiciliğine karşı koyamadım… Onu sevmekten ya da korumak için özel
güçlerimi kullanmaktan kendimi alamadım. Türümüzün en güçlüsü benim, yine de bu
kız karşısında zayıf düşüyorum. Ahh bu basit, insan kız...
O bizim sonumuzu getirebilir. Çünkü onu kurtarmaya çalışırken bıraktığım iz,
yeteneklerimizi çalmak isteyen can düşmanlarımızı çağırıyor: Arumları. Katy'ye
âşık olmak, sadece onu tehlikeye atmadı. Bu, hepimizin ölümü demek... Ama ben
buna asla izin vermem.
Sibel
Power of the Money ( Paranın gücüne kurban =p )
Gül
Gözlerimi devire devire okudum.
Sibel
Zamanında Lux serisini severek ve beğenerek okumuştum (final
kötüydü gerçi).Ama benim için o seri final kitabıyla 1,5 sene önce
kapanmıştı.Durup dururken, 5 kitap yazıp finali yaptıktan sonra yazarın heyyy
okuyucular çok istedi, ilk kitabı Daemon’un ağzından yazayım söylemine ben pek
inanmadım doğrusu.Bence tümüyle ticari hamleyle yapılmış gereksiz bir
kitap.Evet Daemon ve Kat’i yeniden okumak güzeldi ama hatırlamak ve aynı
hikayeyi okumak için seneler sonra gidip bunun için yeni kitap almaya hiç gerek
yok.Çok özlersem açar seriyi yeniden okurum nedir ki.Haaaa bu kitap ne bileyim
2.kitap falan çıktıktan sonra basılsaydı belki bir anlamı olurdu ama bence
zamanlaması manidarrrr =p
Bu arada yazarın boyunu çok merak ettim.Zira Daemon en az
4-5 yerde Kat için çooook kısa boylu,1,65 ten fazla değildir,hayret bu kadar
kısa olmasına rağmen bacakları ne kadar uzun diye o kadar çok tekrar etti ki
1,56 lık boyum nedeniyle haliyle bana sinir bastı 1,65 i ısrarla çooook kısa diye
belirtmesi =D
Gül
Yazar kitabın başına Daemon'a doyamayanlar için yazmış,okurken anladım ki ben doymuşum hatta
mide fesadı geçirme boyutundayım .Seriyi okurken de Daemon'dan çok
hoşlanmadığım için kafasının içinde gezmektende hoşlanmadım.Demek ki neymiş;
ister dünyalı olsun ister uzaylı ,ergen beyni ergen beyniymiş.
Blog u takip edenler
benim betimlemelere ve tanımlara takıldığımı bilir.Daha en başında kızın
gözlerinden bahsedilirken bir takıldım ki kızın her göz renginden bahsettiğinde
tekrar o noktaya döndüm
Şimdi funda yaprağı bildiğin yeşildir,fundanın neresi gri
bilmiyorum .Ama bunun uzaylı bir erkek tarafından tanım olarak verilmesi son
derece komik geldi.Hadi uzaylı kadın funda grisi dese neyse ( ki hala fundanın
neresinin gri olduğunu bulabilmiş değilim).Bir de kızın bacaklarından o kadar
bahsediyor ki bildiğin içine afaganlar basıyor.
Bilidiğin vasat bir kızdı olayına
girmiyorum bile.Kitabı okuyan genç kızlarımız (bu öküzü okuyup sanmıyorum ama ) umarım beyaz uzay araçlı prens aramaya başlamazlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder