Linda Howard-Gölge Kadın
Bazen yapılacak en zekice şey, mantıksız yolu seçmektir.
Bir sabah uyanıp aynadaki yüzün size ait olmadığını fark
etseniz ne yapardınız?
Ya da hayatınızın son üç yılından öncesini hiçbir şekilde
hatırlamadığınızı anlasanız?
Birdenbire peşinizde sizi öldürmek için takip eden silahlı
adamlar belirse?
Peki, hafızanın dehlizlerinde kaybolmuşken kendinizi amansız
bir kaçışın ortasında bulsanız?
Bu travmaların hepsini atlatmaya yetecek kadar tutkulu bir
aşk, tehlikenin ve sırlarla dolu geçmişinizin tam ortasından çıkıp ruhunuzu
kuşatsa?
Bütün bunları bir haftada yaşayan Lizzy, artık son üç yıldır
tanıdığı o sakin kadın değildir. Zihnindeki gölgelerle amansız bir savaşa
girmiş, eski hayatıyla hesaplaşmaya başlamıştır. Üstelik bu savaşın sonunda
ortaya çıkacak gerçekler sadece kendi hayatında değil, ülke çapında da taşları
yerinden oynatacak niteliktedir. Gölge Kadın sayfa sayfa tutku, heyecan ve
bitmeyen bir merak duygusuyla, sırların karanlığından bugüne uzanan muhteşem
bir aşk ve soluksuz macera vaat ediyor.
Göz kamaştırıcı... Gölge Kadın ilk sayfasında okuru içine
çekecek, ürkütücü, heyecan verici bir macera.
-RT Book Reviews-
Drama, entrika ve gerilim dolu ilginç bir komplo ve
büyüleyici karakterler...
-The Star, Ledger-
Elinizden bırakamayacağınız, hızlı, tempolu bir romantik
gerilim. Şiddetle tavsiye edilir.
-Fresh Fiction-
(Tanıtım Bülteninden)
Gül
İyi bir yazarın ne kadar çok şey fark ettirebileceğine iyi
bir örnek.
Sibel
Aşk soslu polisiye sevmem dememe rağmen yazarından kaynaklı
okuduğum bir kitap oldu.
Gül
Beğendiğim kitaplara yorum yazmakta zorlanıyorum ,neden
derseniz ,güzeldi ,akıcı ,konu mantıklı demekten fazla bir şey yapamıyorum .Dev
dev spolier vermeden tabii. Bu kitap içinde daha fazla söylenebilecek bir şey
yok ,iyi bir yazardan akıcı bir hikaye .Her ne kadar ” Linda sen de mi ? “ dememe sebep olacak bazı
sahneler olsa da ( kelepçeler vs vs ) ,Linda’nın erkek karakterlerine aşık
olduğumu söylemem lazım ,A sınıfı alfa erkeler <3 .
Yurt dışı kapağı |
Polisiye romanları severim ama düzgün kurgulanmış olanları
elbette.Onun için de belli yazarlarım vardır ki (Michael Connelly,James
Patterson,Robert Ludlum gibi) onlar haricinde biri tavsiye etmediği sürece
başka yazarların kitaplarına pek de ilgi göstermem.Aşk soslu polisiyeden ise pek
haz etmem ki içine aşk meşk sokmak için polisiye kurgu genelde saçmalar (birkaç
yazar hariç elbette).Ama polisiye soslu aşk romanlarına daha bir
tahammülkarımdır.Çünkü ana olay aşk hikayesi olduğu için arka planda olan
polisiye kısım saçmalasa da çok da gözüme batmaz,sonuçta okuduğunuz çıtır çerez
aşk romanıdır.
İşte Linda Howard benim için daha çok bu tarz bir yazarı idi (ki
Linda aşk romanı yazarken polisiye kısımlarda saçmalamayan ender
yazarlardandır,belirtmeden geçmek istemedim) Ama bu kitapta olay tersine dönmüş
sanki.Aşk meşk kısmı oldukça az (diğer Linda kitaplarına göre) ağırlık polisiye
bölümdeydi. Tamam yaşanılan bir aşk olayı vardı ama bunun yoğunluğu çok fazla
değildi. Yoğunluk derken yanlış anlaşılmasın + sahnelerden bahsetmiyorum =D
Lizzy ve Xavier arasındaki ilişkiden bahsediyorum. Kitabın genelinde
birlikteliklerini çok az okuduk.Tamam kurgudan kaynaklı böyle olması
gerekiyordu ama ne bileyim eskiden yaşadıklarından kesitlerle belki bu durum
arttırılabilirdi.
Peki kitap bu haliyle kötü müydü.Kesinlikle hayır.Akıcı
anlatım,güzel bir kurgu ile sıkılmadan okuduğunuz iyi bir kitaptı.Sadece şahsen
ben Lizzy ve Xavier’i biraz daha birlikte okumak istediğim için böyle şeyler
diyorum =)
Vee evet Xavier’e alfa erkeğinin dibiydi diyebiliriz =p
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder