Kasie West-Aramızdaki Mesafe
KÜLKEDİLERİ SADECE MASALLARDA MI OLUR?
Duygular, bu
evrendeki en pahalı şeylerdir.
On yedi yaşındaki
Caymen, zengin insanlara güvenilmeyeceğini çok küçük yaşlarda öğrenmiştir.
Annesinin porselen bebek dükkânında çalışırken zengin insanları gözlemlemiş ve
bunun aksini gösteren herhangi bir durumla karşılaşmamıştır. Uzun boylu,
yakışıklı ve zengin Xander dükkâna adımını attığı anda büyüleyici tavırlarıyla
genç kızın dikkatini çekmeyi başarıp onunla ilgilendiğini belli etse de Caymen
bu ilginin çok uzun sürmeyeceğini bilir. Çünkü annesinin nasihatlerinden
öğrendiği bir diğer şey de zengin insanların heveslerinin kısa sürdüğüdür. Her
şeye rağmen zenginliğin bir lanet olmadığını düşünmeye başlamışken, Xander’ın
sadakat ve sevgisi onu tam ikna edecekken genç kız aslında paranın
ilişkilerinde ne kadar büyük bir rol oynadığını fark eder. Onca engele rağmen
Caymen, Xander’la aralarındaki mesafeyi kapayabilecek mi?
“Aramızdaki Mesafe
adeta ışıldıyor! Bu kitap zengin diyaloglar, ince espriler ve tatlı romantizmle
dolu.”
Daisy Whitney
“Güçlü karakterlere
sahip, büyüleyici bir kitap. West’in romanları hoş ve cezbedici.”
School Library Journal
Gül
Kasie West’ın Pivot Point serisinin ikinci kitabını okumak
istiyorum ben .
Sibel
Ben deeee ama hiç umudum yok bu konuda =(
Gül
Yazar teyze baştan diyor zaten bu türde yazdığım (YA) ilk
kitap diye. Artık ondan mı bilmiyorum çok sevemedim kitabı neden derseniz.
Çok fazla spolier
1-Bu zenginler zengini Xander abinin bu kadar meşhur olması
( Daha 17-18 yaşında sanırım ) çok normal değil sanırım.
2-Yazar ablalar iş hayatında olmadığı için sanırım pek
bilmiyorlar ,Otelin marka yüzü olsun diye seçtiğin oğlunu müşteriye gömlek
bulması için yollara salmazsın, bu işi yapacak müdür yardımcıları vardır.
3-Abinin 500 oteli ( bana biraz abartı geldi) varsa bunu
yönetecek bir yer lazım ,ki zaten 500 oteli varsa bir otelinde yanan gömlekle uğraşmaz, hatta
bundan haberi bile olmaz.
4-Kızımız tek bakışta büyükannesinin ve büyükbabasının iyi
insanlar olduğunu anlayıp annesine o
kadar kızması azıcık saçma olmuş.
5-Sonu biraz fazla hızlı bitmedi mi ?
6-Mok gibi parası olan oğlana “ Sen beni zengin sandın diye
sevdin “ demek azıcık salaklık .
Sibel
Oldukça klişe bir konu olmasına rağmen yazarın akıcı
anlatımı sayesinde insan sıkılmıyor okurken. Ancak kurgu bir süre sonra o kadar
Yeşilçam’a bağladı ki ‘ he canım heee’ dedim. Ben Gül’ün takıldıklarından ziyade
bu yüzden çok da sevemedim kitabı.
7-Kötü adam buharlaşıp uçtu mu =P
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder