Francesca Zappia-Seni Ben Uydurdum
“Hayatta mısın?”
“Evet.”
“Burada mı yaşıyorsun?”
“Evet.”
“Seni tanıyor muyum?”
“Evet.”
“Seni ben mi uydurdum?”
Alex her gününü gerçeklik ile sanrıları ayırt etmek için
savaş vererek geçirmektedir. Doktoru, ilaçları ve kendine özgü başa çıkma
yöntemleriyle ayakta kalmaya çalışırken, hastalığını herkesten gizler. Farklı
bir lisede yeni bir başlangıç yapan genç kızın tek isteği derslere katılıp
zorunlu toplum hizmetini yerine getirmek ve tabii ki üniversiteyi kazanmaktır.
Ancak şizofreniyle mücadele ederken bu hedeflere ulaşmanın pek de kolay
olmadığının farkındadır.Yeni okulundaki ilk gününde, ilk halüsinasyonundaki
çocuğa benzeyen birine rastlayınca her şey daha da karmaşık bir hal alacaktır.
Alex aklından geçenlerin gerçekliğinden bile şüphe edip
gerçek ile hayal arasındaki çizgiyi ayıramazken kime, nasıl güvenecek,
geleceğini nasıl inşa edecektir?
“Aşk her şeyi fethedemese de bu savaşa katlanmayı daha kolay
kılıyor… Okuyucular bu ilginç yolculuğa bayılacak.”
Bulletin of the Center for Children’s Books
Gül
Böyle delilere can kurban.
Sibel
Zaten etrafımda ziyadesiyle deli var ,ben daha fazlasını
almayayım lütfen =P
Gül
Kitabı anlatıcının doğru söylediğine inanarak okuruz ,tam da
bu sebepten yalan söyleyen anlatıcılar çok kızarım .Ama bu kitapta şöyle bir
durum var ki anlatıcımız olan baş karakterimiz bize diyor zaten “Ben
halisülasyon görüyorum” .Yani anlatıcı güvenilir kaynak değil, kitapta olan
biten hangisi gerçek hatta kim gerçek bilmeden okuyorsunuz.Buna rağmen ağır,
bunalım bir kitap okumayı beklerken ,tam aksine gayet akıcı ,birazda hangisi
doğru ,hangisi sanrı olduğunu anlamaya çalışarak gayet hızlı şekilde okuyup bitiriyorsunuz
kitabı.
Sibel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder