Cathy Maxwell-Hayaller Gerçek Olunca
Herkes Penhollow
Kontu’nun evlenmesi gerektiğini biliyordu.
Bu yüzden köy halkı,
okyanustan bir gelin istemek için fırtınalı bir gecede toplandı...
DENİZ ONA BİR EŞ
GETİRDİ
Yakışıklı Penhollow
Kontu Pierce Kirrier, kabaran okyanus dalgalarından kurtardığı gizemli güzelin
kim olduğunu veya nereden geldiğini bilmemektedir. Ama bu büyüleyici güzeli
gördüğü an ona sahip olmak ister. Onu Penhollow Malikânesi’ne götürür, kalbini
ve güvenini kazanmak için ona bir prensesmiş gibi davranır.
AMA BU GÜZELİN
GEÇMİŞİ ONLARI AYIRABİLİRDİ
Eden uyandığında
kendisini Cornwall’ın ücra bir köşesinde, bir malikânenin şık yatak odasında
bulur. Bu, tüm dileklerinin gerçekleştiği, mükemmel bir hayal âleminde yaşamak
gibidir. Pierce’ın kollarında varlığından daha önce haberdar olmadığı aşkı ve
mutluluğu bulur. Ama geçmişinin sırları açığa çıktığında Eden hayallerini ve
aşkını koruyabilecek midir?
“Beklenmedik ne varsa
bekleyin!”
Affaire de Coeur
“Maxwell bir kez daha
tutkulu bir çiftin öyküsünü detaylarla örülü, ustaca bir üslupla anlatmış.”
Library Journal
Gül
Kont o kadar beceriksiz ki kasaba büyücüden medet
umuyor.Mikser icat olmuş olsa “Mikserde biz yaptık “ diyecekler kont için
Sibel
Başlarda hımm değişik bir konu diye hevesle okudum ama
yarıdan sonra sıkıldım.
Kıl payı ile |
Spolier
Gül
Okurken sıkıldım ,öyle böyle değil.Şeytana uyup atlaya
hoplaya okumayı bile düşündüm.Bir kere konu inandırıcı değil.Kasabanın
birinde yapılan büyü için bilmem kaç
yıl önce İngiltere de ki bir Mama nın
hazırlık yapmış olması çok mantıklı değil kabul edin .
Kızımızın her şeyi bilen bakire olması zaten saçma iken
abinin daha dakika bir gol bir misali aşık olması cidden sıkıcı
Bir olay bir aksiyon bekliyorsun ( o “aksiyon”dan başka) ama
yok kitap böylee uzun ızdırap verici bir şekilde süründürüyor sadece .
Sibel
Kitap başladı,dedim vayyy değişik bir konu alırım bir dal =p
Yarılarına kadar falan sıkılmadan okudum ama bir süre sonra olayların gidişatı
rahatsız etmeye,anlatılan saçmalıklar gözüme batmaya başladı. Tamam kitabın
başından beri saçmalama vardı (büyü olayı vs) ama başlarda ilginç geldiği için
kafama çok takılmadı.Ancak hikaye devam ettikçe kurgu basitleşmeye,belki de
kitabı uzatma kaygısıyla bu ilginç gelen şeyler kurcalanınca kabak tadı vermeye
başladı. Hele ki sonlarda kız adamı geri döndürebilmek için büyücüden yardım
istediğinde aldığı cevapta hıııı tamam o zaman dedim.Yani büyücü şunu şunu
yap,üç kere başının üstünde döndür denize at falan dese daha az absürd gelirdi.
Ama hayır yaşlı kadın bu büyüyle olmazzz (kızı denizden adamın ayaklarının
dibine getirmeyi becerebiliyor ama =P ),senin bu olayda erkeğini geri
kazanabilmen için güçlü olman lazım falan diye saçmalayınca iyice
sıkıldım.Utanmasa ‘Dönerse senindir,dönmezse zaten senin olmamıştır’ falan
diyecekti.Kız da bu öğütü iyice düşündü ve süper,über bir çözüm buldu.Ben de
bulduğu çözüme bu muymuş yani diye öyle mel mel baktım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder